Yurt Dışında Gayrimenkul Pazarı Trendleri ve Analizleri

30/06/2023

Gayrimenkul pazarı, yatırımcılar ve emlak şirketleri için cazip fırsatlar sunmaktadır. Ancak, bu sektördeki güncel trendleri takip etmek oldukça önemlidir. Bu makalede, yurt dışındaki gayrimenkul pazarındaki güncel trendleri analiz edeceğiz.

Birçok yatırımcı, yurt dışındaki popüler lokasyonlarda yatırım fırsatlarını araştırmaktadır. En popüler lokasyonlar arasında New York, Londra, Hong Kong, Miami ve Singapur gibi şehirler yer almaktadır. Bu lokasyonlardaki gayrimenkul fiyatları, yurt içindeki bazı lokasyonlara göre daha yüksek olabilmektedir. Ancak, yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken birçok faktör vardır.

• Yatırım hedefleri: Yatırımcıların, yatırım portföylerine hangi amaçlarla gayrimenkul eklemek istediklerini belirlemesi önemlidir.
• Piyasa trendleri: Yatırımcıların, yurt dışındaki gayrimenkul pazarındaki trendleri ve gelecekteki beklentileri takip etmesi önerilir.
• Yatırım bütçesi: Yatırımcıların, yatırım bütçesine uygun gayrimenkul fırsatlarını araştırmaları gerekir.

Bunun yanı sıra, yatırımcılar için tercih edebilecekleri stratejiler vardır. Geleneksel yatırım yöntemleri arasında, emlak yatırım ortaklıkları ve gayrimenkul fonları yer almaktadır. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları, birçok yatırımcının ortaklık payı satın alarak portföylerine gayrimenkul eklemelerine olanak sağlamaktadır. Gayrimenkul fonları ise, yatırımcıların bir arada toplandıkları fonlardır ve profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmektedir.

Dijital yatırım platformları, yatırımcıların uygun gayrimenkul fırsatlarını araştırmalarına yardımcı olmaktadır. Birçok yatırımcı, bu platformları kullanarak yurt dışındaki gayrimenkul piyasasının güncel trendlerini takip etmektedirler.

Covid-19 pandemisi, dünya genelindeki birçok sektöre olduğu gibi gayrimenkul sektörüne de etkileri olmuştur. Kısa dönemli kiralamaların avantajları ve dezavantajları, Covid-19 sürecinde daha fazla dikkat çekmektedir. Rezidans tipi gayrimenkullere olan talepteki artış da Covid-19 pandemisi sonrasında devam edeceği düşünülen bir trenddir.

Gelecekteki beklentilere göre yurt dışındaki gayrimenkul pazarında, yeni yatırım fırsatları ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, yatırımcıların gayrimenkul piyasasındaki trendleri, gelecekteki beklentileri ve fırsatları takip etmeleri oldukça önemlidir.

Yurt Dışındaki Popüler Lokasyonlar

Gayrimenkul yatırımı yapmayı düşünenler için en popüler lokasyonlar arasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Kanada, İspanya ve Dubai yer alıyor. ABD'de Los Angeles, Miami, New York ve San Francisco; İngiltere'de Londra, Manchester, Bristol ve Edinburg; Kanada'da Toronto, Montreal ve Vancouver; İspanya'da Madrid, Barselona ve Malaga; Dubai'de ise Downtown Dubai ve Dubai Marina en popüler lokasyonlar arasında yer alıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde konut fiyatları genellikle yükselişte ve bu trend devam etmektedir. ABD'de ortalama bir ev fiyatı 300.000$ civarında olup, bazı şehirlerde ev fiyatları daha yüksek olabilmektedir. İngiltere'de ise Londra’da konut fiyatları oldukça yüksekken, ülke genelinde ise ev fiyatları daha makul düzeydedir. İngiltere'de ortalama bir ev fiyatı 250.000 £ civarındadır. Kanada'daki fiyatlar ise ABD'ye benzer şekilde yükseliyor. Ülkedeki değeri ortalama fiyat 460.000 CAD'dir.

İspanya'da konut fiyatları, Avrupa'nın diğer ülkelerine göre daha uygun fiyatlıdır. Madrid'de ortalama 1 m² fiyatı 3.200€ civarında iken Barselona'da bu fiyat 3.600€'ya kadar çıkabilmektedir. Dubai ise kendi bölgesinde görece yüksek fiyatlarla dikkat çekmektedir. Downtown Dubai'de ortalama bir daire fiyatı 1.500.000 AED civarında olup, Dubai Marina'da ise fiyatlar daha yüksek seviyelerde seyretmektedir.

• ABD:
  • Los Angeles - ortalama konut fiyatı 830.000$
  • Miami - ortalama konut fiyatı 330.000$
  • New York - ortalama konut fiyatı 680.000$
  • San Francisco - ortalama konut fiyatı 1.7 milyon $
• İngiltere:
  • Londra - ortalama konut fiyatı 950.000 £
  • Manchester - ortalama konut fiyatı 230.000 £
  • Bristol - ortalama konut fiyatı 310.000 £
  • Edinburg - ortalama konut fiyatı 275.000 £
• Kanada:
  • Toronto - ortalama konut fiyatı 930.000 CAD
  • Montreal - ortalama konut fiyatı 605.000 CAD
  • Vancouver - ortalama konut fiyatı 1.3 milyon CAD
• İspanya:
  • Madrid - ortalama 1 m² fiyatı 3.200€
  • Barselona - ortalama 1 m² fiyatı 3.600€
  • Malaga - ortalama 1 m² fiyatı 2.600€
• Dubai:
  • Downtown Dubai - ortalama konut fiyatı 1.500.000 AED
  • Dubai Marina - ortalama konut fiyatı 2 milyon AED

Popüler lokasyonların yanı sıra, yatırımcılar için değerlendirilebilecek daha uygun fiyatlı lokasyonlar da bulunmaktadır. Bu lokasyonlar arasında Portekiz, Meksika, Türkiye ve Tayland bulunmaktadır. Bu ülkelerde ev fiyatları daha uygun düzeylere indiği için yatırımcılar için cazip fırsatlar sunar.

Yatırımcılar İçin Stratejiler

Gayrimenkul yatırımcıları, farklı stratejiler izleyerek kârlı ve başarılı yatırımlar yapabilirler. Geleneksel yöntemlerin yanı sıra dijital yöntemler de mevcuttur. Geleneksel yöntemler arasında doğrudan alım, kiralama ve geliştirme seçenekleri yer alır. Doğrudan alım yapan yatırımcılar, uygun fiyata gayrimenkul satın alarak değerlendirmelerini ve kâr elde etmelerini sağlarlar. Kiralama stratejisi, gayrimenkulün kira getirisine göre değerlendirilir. Yapılacak iyi bir araştırmayla, piyasadaki talepte bir artış olması durumunda, kiralama yoluyla elde edilecek gelirler artar. Geliştirme, alınan gayrimenkulde yapılacak iyileştirme işlemleri sonrası değeri yükseltir ve kâr getirir.

Dijital yöntemlerde ise, gayrimenkul fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları yer alır. Gayrimenkul fonları önceden belirlenmiş strateji ve portföylerle yatırım yapıyorlar ve yatırımcısının gelir getirmesini hedefliyorlar. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları, yatırımcılarına bir şirket hissesi vererek, diğer yatırımcılarla birlikte gayrimenkul satın almayı ve geliştirmeyi hedefler. Böylece, hem yatırımcılar arasındaki risk paylaşımı artar hem de yatırım getirileri yükselir.

Bu stratejilerin avantajları farklıdır. Geleneksel yöntemler sayesinde yatırımcı, diğer yatırım araçlarından daha yüksek kârlar elde edebilir. Ancak dijital yöntemler, yatırımcılar için daha güvenli seçeneklerdir. Buna ek olarak, gayrimenkul fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırımlarına büyük miktarda sermaye yatıran yatırımcılar için daha cazip hale gelir. Yatırımcı, bu stratejiler arasından en uygun seçeneği tercih ederek kâr elde edebilir.

Geleneksel Yöntemler

Gayrimenkul yatırımında, geleneksel yöntemlerden biri, direkt olarak bir mülkün satın alınmasıdır. Bu, yatırımcıların bireysel olarak bir mülkü almasına ve kiralamasına imkan verir. Bu yönteme göre, yatırımcılar düzenli kira geliri elde eder ve mülkün değeri arttıkça, yatırımcılar da bir kazanç elde ederler.

Ancak, bu yöntem bazı dezavantajları da içermektedir. Örneğin, yatırım maliyetleri yüksektir ve bu nedenle yatırımcıların büyük sermayelere sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, bir mülk kiracı bulunamaması durumunda boş kalabilir ve kiracıların ödememe durumunda sıkıntı yaratabilir. Bunun yanı sıra, bir mülk satmak istendiğinde, uzun süren işlemler ve yüksek satış maliyetleri olabilir.

Gayrimenkul Fonları

Gayrimenkul fonları, yatırımcıların birden fazla gayrimenkul projesinde ortaklık yaparak büyük ölçekte yatırım yapabileceği finansal ürünlerdir. Bu fonlar, farklı sektörlerdeki gayrimenkullere yatırım yapabilme olanağı sunar. Gayrimenkul fonu yatırımcısı, bir fona katılarak, fonun sahip olduğu emlak projelerine yatırım yapar. Bu sayede, yatırımcılar, farklı projelerdeki riskleri azaltabilecekleri gibi, kazançlarını artırabilirler.

Gayrimenkul fonları yatırımcılara birçok avantaj sağlar. İlk olarak, yatırım miktarı düşük olmasına rağmen birden fazla projede ortaklık yaparak büyük ölçekte yatırım yapma imkanı sunarlar. İkinci olarak, profesyonel bir yönetim ekibi tarafından yönetildikleri için, yatırımcıların projeler üzerindeki riskleri azaltılmış olur. Gayrimenkul fonları ayrıca ortaklarına düzenli kazanç sağlar, fonların elde ettiği kâr doğrudan ortaklara dağıtılır. Ayrıca uzun vadeli bir yatırım aracı olarak görüldükleri için, yatırımcıların portföy çeşitlendirme stratejilerine de uygunlardır.

Buna ek olarak, gayrimenkul fonları, genel olarak bireysel yatırımcılar tarafından alınamayan büyük ölçekli ticari ya da endüstriyel emlak projelerine de yatırım yapabilme imkanı sağlar.

Gayrimenkul fonları, yatırımcıların farklı sektörlerdeki gayrimenkullere düşük sermaye yatırımı yapabilme imkanı sunduğu için oldukça popüler bir yatırım aracıdır. Eğer yatırımcılar, yatırımlarının riskini azaltmak istiyorlar ise gayrimenkul fonlarına yatırım yapmayı tercih edebilirler.

Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları

Gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO), bir grup yatırımcının ortaklaşa bir gayrimenkul yatırımına katılmasını sağlayan finansal araçlardır. GYO'lar, yatırımcıların yüksek getiri elde etmek için düşük miktarda yatırım yapmalarını sağlar. Bu nedenle, GYO'lar birçok yatırımcı için cazip bir seçenek haline gelmektedir.

GYO'lar, yatırımcılara birçok avantaj sağlar. Örneğin, yatırımcılar, yüksek getiri elde etmek için büyük miktarda para yatırmak zorunda kalmazlar. Ayrıca, GYO'lar, yatırımcıların birçok farklı gayrimenkul projesine yatırım yapmalarını sağlar, böylece yatırımcılar farklı risk profilleri ile çalışabilirler.

Ayrıca, GYO'lar, yatırımcıların gayrimenkul yatırımı yaparken karşılaştığı bazı sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Bunlar arasında işletme ve yönetim maliyetleri, vergi sorunları, satış sorunları ve arsa sahibi olma zorlukları yer alır.

Bununla birlikte, GYO'ların bazı dezavantajları da vardır. Örneğin, GYO'lar sınırlı bir getiri sağlayabilir. Ayrıca, yatırımcılar, GYO'ların yöneticilerinin kararlarına uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Bu nedenle, yatırımcıların GYO'ların işleyişine dair doğru bilgi sahibi olması ve yatırım kararı vermeden önce risklerini anlaması önemlidir.

Dijital Yöntemler

Günümüzde dijital yatırım yöntemleri de gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini çekiyor. Özellikle online platformlar üzerinden yatırım yapmak daha hızlı ve kolay olabiliyor. Bu platformlar üzerinden yatırım yapmanın en büyük avantajları arasında düşük maliyetler ve portföy çeşitliliği yer alıyor.

Birçok farklı online platform, yatırımcıların uygun gayrimenkul yatırım fırsatlarına ulaşmasını sağlıyor. Bazı platformlar yatırımcılara gayrimenkul projeleri hakkında ayrıntılı bilgiler sunarken, diğerleri gayrimenkul portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmetleri sunuyor.

Yatırımcılar, bu platformlarda birkaç tıklama ile dünya genelindeki farklı gayrimenkul projeleri arasında seçim yapabilirler. Ayrıca bu platformlar üzerinden yapacakları yatırımlar sayesinde gayrimenkul sektöründeki en son trendleri de takip edebilirler.

• Bazı popüler online gayrimenkul yatırım platformları şunları içerir:

Yatırımcılar, bu platformları kullanarak dünya genelindeki gayrimenkul projelerine erişebilir ve portföylerini çeşitlendirebilirler. Ancak yine de yatırımcıların herhangi bir yatırım yapmadan önce dikkatli bir araştırma yapmaları ve riskleri göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

Covid-19'un Etkileri

Covid-19 pandemisi, birçok piyasa gibi gayrimenkul sektörünü de önemli ölçüde etkiledi. Özellikle konut ve ofis piyasası üzerinde önemli bir etki yarattı.

Salgın, evden çalışmanın artışı gibi faktörlerle, talep ve arz yönünde değişikliklere neden oldu. Ofis kiralarında düşüş yaşanırken, konut satın alma talebinde artış görüldü. Bu trendin gelecekte ne yöne doğru evrileceği, henüz tam olarak kestirilemiyor.

Covid-19'un etkileri, kısa vadede belirgin bir şekilde görülebiliyor olsa da, orta ve uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak, salgının getirdiği yeni normalliklerin, gayrimenkul sektörü üzerinde değişikliklere neden olacağı kesin.

Kısa Dönemli Kiralama

Kısa dönemli kiralama, son yıllarda gayrimenkul yatırımcıları ve işletmeciler arasında önemli bir ilgi odağı haline geldi. Özellikle turistik bölgelerde yer alan gayrimenkuller, tatil sezonu dışında boş kalması yerine kısa dönemli kiralamaya açılıyor. Ancak, Covid-19 pandemisiyle birlikte kısa dönemli kiralama işletmeciliği hem avantajlı hem de dezavantajlı bir duruma geldi.

Pandemi sürecinde seyahat kısıtlamaları, karantina uygulamaları ve turizm sektöründeki olumsuz etkiler nedeniyle kısa dönemli kiralama işletmeciliği çoğu bölgede sınırlı kaldı. Ancak, kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte yine de talebin artması bekleniyor. Bu da avantajlı bir durum olarak görülebilir. Tekil bir dairenin kısa dönemli kiralaması, uzun dönemli kiralamalara göre daha yüksek kazanç sağlayabilir.

Diğer yandan, pandemi sürecinde hijyen ve temizlik standartları da büyük bir önem kazandı. Kısa dönemli kiralama işletmecileri, bu kriterlerde yeterli seviyede olmadıklarında müşterilerini kaybetme riskiyle karşı karşıyalar. Aynı zamanda yoğun kiracı değişimleri nedeniyle bakım ve onarım maliyetleri de artabilir.

Bu nedenle, gayrimenkul yatırımcıları ve işletmecileri kısa dönemli kiralama işletmeciliğine karar verirken, hem avantajları hem de dezavantajları dikkatlice değerlendirmelidirler.

Rezidanslara Talep Artışı

Covid-19 pandemisiyle birlikte, tüm dünyada insanlar evlerine daha fazla zaman ayırmaya başladılar. İnsanların evlerinde daha fazla zaman geçirmeye başlaması rezidans tipi gayrimenkullere olan talepte bir artışa neden oldu.

Birçok insan evden çalışmaya başladığı ve günlük aktivitelerine evlerinde devam etmek zorunda kaldığı için, daha büyük ve daha konforlu evler arayışı içine girdiler. Bu da rezidans tipi gayrimenkullere olan talebi arttırdı.

Ayrıca, Covid-19 pandemisi nedeniyle insanlar oteller yerine apart otelleri tercih ediyorlar. Bu durum da, apart otel işletmeciliği yapan kişilerin rezidans tipi gayrimenkullere ilgi göstermelerine neden oldu.

Tüm dünyada insanların evlerine daha fazla zaman ayırdığı bu dönemde, rezidans tipi gayrimenkullere talep artmaya devam edecek gibi görünüyor.

Gelecek Beklentileri

Gayrimenkul pazarı sürekli olarak değişmekte ve gelecek yıllarda da beklenen trendler farklılaşacak. Bu nedenle yatırımcılar, yatırımlarını yapmadan önce gelecekteki trendleri analiz etmelidir.

Gelecek yıllarda çevre dostu binaların popüler hale gelmesi beklenmektedir. Enerji tasarruflu binalar ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, hem çevre dostu bir yaklaşım hem de uzun vadede tasarruf sağlama açısından önemlidir. Ayrıca, şehir merkezleri yerine banliyö bölgelerine yönelik yatırımlar artabilir.

Bunların yanı sıra, gelecekte kiralık konutlara olan talebin artması beklenmektedir. Özellikle iş yerleri ve eğitim kurumlarına yakın konumda bulunan apartmanlar ve daireler daha fazla ilgi görebilir. Bu nedenle kısa dönemli kiralama işletmeciliğine yatırım yapmak da gelecekte kazançlı bir tercih olabilir.

Bunların dışında, gelişen teknoloji sayesinde gayrimenkul sektöründe dijital dönüşüm hız kazanacak. Online platformlar üzerinden gayrimenkul yatırımı yapmak daha da kolaylaşacak ve yatırımcıların uluslararası piyasalara erişimi artacak.

Genel olarak, gelecek yıllarda gayrimenkul sektörüne yatırım yapmadan önce analizlerinizi iyi yapmanız ve beklenen trendleri takip etmeniz önemlidir. Ancak, geleneksel yatırım yöntemleri yerine alternatif yatırım yöntemleri de incelenerek çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturulabilir.