Esas No: 2016/4730
Karar No: 2016/6584
Karar Tarihi: 12/05/2016
Haksız Fiilde Zamanaşımı - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4730 Esas 2016/6584 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı manevi tazminat talebinde bulunmuş, ancak davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesine karar verilmiştir. Davacı, davalının kendisini bıçakla yaraladığını savunmuş ve bu nedenle tazminat istemiştir. Davalı zamanaşımı savunması yapmış ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme ise, 1 yıllık sürünen ve ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi gereği, zarara yol açan bir eylem suç sayılan bir eylemden doğarsa, ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Olay, kasten yaralama suçunu oluşturduğundan ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. Dolayısıyla, davanın açıldığı tarih ceza zamanaşımı süresi dolmadığı için zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi hatalıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi (6098 sayılı TBK m.72)
- 5237 sayılı TCK'nın 66. maddesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi zarar istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibarıyla duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının kendisini bıçakla yaraladığını, bu eyleminden dolayı hakkında açılan kamu davası sonucunda ceza aldığını belirterek, bu nedenle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, süresi içinde zamanaşımı defi'nde bulunmuş, esas bakımından da davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava tarihi itibarıyla Borçlar Kanunun'da öngörülen 1 yıllık süre ve ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
818 sayılı Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi (6098 sayılı TBK m.72) gereğince, zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. Dava konusu olay, olay gününde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Yasası'nda tanımlanan kasten yaralama suçu niteliğinde olup uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Yasası'nın 66. maddesi uyarınca 8 yıldır. Olay tarihi 12/08/2010 olup eldeki dava da 04/03/2015 günü açıldığına göre ceza zamanaşımı süresi geçmeden eldeki davanın açıldığı kabul edilmelidir.
Şu halde, açıklanan yönler gözetilerek, davalının zamanaşımı savunmasının reddiyle işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.