Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3789 Esas 2021/5349 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3789
Karar No: 2021/5349
Karar Tarihi: 30.06.2021

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3789 Esas 2021/5349 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm temyiz edilmiştir. Sanığın daha önce hapis cezasına mahkum edildiği tespit edilmiştir ve TCK’nın 50/3. maddesi gerektiği yönündeki bozma görüşüne katılılmamıştır. Sanığa isnat edilen eylem trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna aittir ve temel ceza miktarı üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. Basit Yargılama Usulüne ilişkin düzenleme hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından bir iptal kararı verilmiştir. Sanık lehine olan uygulama belirlenerek yerine getirilecektir. Kararda TCK'nın 179/3-2, 62, 53/1.maddeleri ve CMK'nın 251. maddesi ile 5271 sayılı CMK ve 7188 sayılı Kanun detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
12. Ceza Dairesi         2020/3789 E.  ,  2021/5349 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK’nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde daha önce hapis cezasına mahkum edildiği görülmekle tebliğnamede TCK’nın 50/3. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 30.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara