Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4326 Esas 2020/3107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4326
Karar No: 2020/3107
Karar Tarihi: 02.07.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4326 Esas 2020/3107 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2019/4326 E.  ,  2020/3107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA


    K A R A R
    A)Davacı İstemi:Dava, 09/10/2012 - 09/04/2014 tarihleri arasında da davalı yanında ev hizmetlerinde kesintisiz sigortalı çalıştığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı vekili ; davacının davalı yanında ev hizmetlerinde 09/04/2014 – 25/01/2016 tarihleri arası çalıştığını, sigorta primlerinin ödendiğini, hizmet dökümüne göre 19/12/2012 - 30/09/2013 tarihleri arası dava dışı ... Yazılım ve Teknoloji Tic. A.Ş."de çalıştığının kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Fer"i müdahil Kurum vekili; 6552 sayılı Yasanın 64. maddesine göre feri müdahil olan kurum aleyhine hüküm kurulmaması gerektiğini, varsa çalışma olgusunun usulünce ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk Derece Mahkemesince ; “... davalıya ait işyerinin 09/04/2014 tarihi itibarıyla 1212359.06 sicil no ile ev hizmetleri mahiyetinde yasa kapsamına alındığı, bu işyeri üzerinde davacı adına 0904/2014 - 25/01/2016 tarihleri arası kuruma hizmet bildiriminde bulunulduğu, dava konusu dönemde davacı adına 19/12/2013 - 30/09/2013 tarihleri arası dava dışı 1003520.06 sicil sayılı ... Yazılım ve Teknoloji Tic. A.Ş. Üzerine hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça sunulan iddianame başlıklı belgede davacı imzası yer alıp işe giriş çıkış tarihinin 09/04/2014 - 25/01/2016 tarihleri arası gösterilip iş akdinin istifayla sonlandığının belirtildiği, sunulan ücret bordrolarının imzasız olup aylık bildirgelerin ve bordroların davacı adına kurulabildirilen sigortalılık süresi ile uyumlu düzenlendiği görülmüş, taraf tanıkları ve zabıta araştırmasıyla belirlenen kamu tanıkları dinlenmiş, özellikle tanıklardan kamu tanığı konumundaki Satı Kaynak ve ..."in davacının çalışmasının geçtiği davalıya ait villanın bulunduğu sitede çalıştıklarının ... Polis Amirliği 22/04/2016 günlü tutanağında yer aldığı, bu tanıkların anlatımıyla davacının davalı yanında 2013 yılında işe başladığı 2015 Aralık ayına kadar çalıştığının belirtildiği, toplanan deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar dava dilekçesinde çalışmanın 09/10/2012 tarihinde başladığı iddia edilmişse de cevap dilekçesi ve dinlenen tanık anlatımları ile davacının davalı yanında ev hizmetinde çalışmasının 01/10/2013 tarihinde başladığı, az önce belirtildiği üzere hizmet dökümüne göre 19/12/2012 - 30/09/2013 tarihleri arası dava dışı başka bir işyerinden sigortalı olduğu, bu haliyle kamu tanık anlatımları ve dosya kapsamı ile davacının davalı yanında 01/12/2013 tarihinde çalışmaya başlayıp kuruma bildirilen süreler dışında 01/10/2013 - 08/04/2014 tarihleri arasında da davalı işverene ait işyerinde çalıştığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle “ Davanın kısmen kabulü ile,
    Davacının kuruma bildirilen süreler dışında 01/10/2013 - 08/04/2014 tarihleri arasında da davalı işverene ait 1212359.06 sicil sayılı işyerinde prime esas asgari kazanç üzerinden çalışmasının sigortalı hizmet olarak tespitine,
    Fazla istemin reddine, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
    1-Davacının önceki işvereni Softweb yazılım ile davalı işveren arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığı,
    2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu tespitin tek dayanağının bilgiye ve görgüye dayalı bilgisi olmayan davacı tanık beyanlarının olduğu,
    3-Kısmen kabul kararına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği,
    Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Fer’i Müdahil kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiği, gerekçesi ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince “Somut olayda; davalı işveren adına tescilli 1212359 sicil numaralı ev hizmetleri işyerinin 09/04/2014 tarihinde Kanun kapsamına alındığı, bu işyerinden 01/01/1960 doğumlu olan davacı adına 09/04/2014 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği ve buna bağlı olarak 09/04/2014 – 25/01/2016 tarihleri arasında çalışmaların Kuruma bildirildiği, davacı adına ihtilaflı dönemde ayrıca 19/12/2012 – 30/09/2013 tarihleri arasında davadışı ... Yazılım Ve Tek. Tic. A.Ş. adına tescilli 1003520 sicil numaralı işyerinden çalışmaların bildirildiği tüm dosya kapsamından sabittir.Tüm dosya kapsamı ve özellikle, kolluk tarafından komşu işyeri tanığı olarak tespit edilen tanık beyanları dikkate alındığında davacının hüküm altına alınan şekilde çalışmasının sabit olduğu anlaşılmıştır. Ancak kısmen kabul – kısmen red kararı verilmesine rağmen, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi hata olmuştur.O halde; davalı vekilinin istinaf talebinin bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle
    “1-Fer-i Müdahil kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
    2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince KABULÜ ile,
    ... 17. İş Mahkemesinin 2016/63 E., 2018/158 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    3-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
    a-Davacının 01/10/2013 - 08/04/2014 tarihleri arasında davalı adına tescilli 1212359.06 sicil numaralı işyerinde asgari ücretle çalıştığının tespitine,
    b-Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir.E)Temyiz:Davalı Kurum vekili; İşe giriş bildirgesinin yeterli olmadığını,eksik araştıma yapıldığını,iş yeri kayıtlarının incelenmediğini,fiili çalışmalarının varlığının yazılı belgelerle ispatının zorunlu olduğunu,davacının davalı işyerinde çalıştığını ücret aldığını gösteren bir belge olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.Davalı vekili; Davacının önceki işvereni Softweb yazılım ile davalı işveren arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığı, Hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu tespitin tek dayanağının bilgiye ve görgüye dayalı bilgisi olmayan davacı tanık beyanlarının olduğu,Tanıkların bordro tanığıymış gibi gösterilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:Dava, ev hizmetlerinde hizmet tespitine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince davacının 01/10/2013 - 08/04/2014 tarihleri arasında hizmet akti ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinden 01/01/1960 doğumlu olan davacı adına 09/04/2014 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği ve buna bağlı olarak 09/04/2014 – 25/01/2016 tarihleri arasında çalışmaların Kuruma bildirildiği, davalı işveren adına tescilli 1212359 sicil numaralı ev hizmetleri işyerinin 09/04/2014 tarihinde Kanun kapsamına alındığı, davacı adına ihtilaflı dönemde ayrıca 19/12/2012 – 30/09/2013 tarihleri arasında davadışı ... Yazılım Ve Tek. Tic. A.Ş. adına tescilli 1003520 sicil numaralı işyerinden çalışmaların bildirildiği, kolluk tarafından yapılan komşu işyeri araştırmasında ..., ..., ... , ...’ın tespit edildiği ve ... vefat ettiği için dinlenemediği, diğerlerinin tanık olarak beyanlarına başvurulduğu ve iddiayı doğruladıkları ancak tanıkların sigorta kayıtlarının getirtilmediği ve beyanlarının içeriğinin sorgulanmadığı anlaşılmıştır. Dinlenen tanık sözleri hizmet tespitine karar verebilmek için yeterli değildir.
    Mahkemece yapılacak iş; dinlenen komşu işyeri tanıklarının sigorta kayıtlarını Kurumdan getirterek beyanlarının içeriğini sorgulamak, resen başka komşu iş yeri tanıklarını da dinleyerek çalışma olgusunu ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmalıdır.G)SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine 02/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara