Esas No: 2015/6055
Karar No: 2016/1389
Karar Tarihi: 17.02.2016
Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6055 Esas 2016/1389 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Olay tarihinde hırsızlık suçundan yakalanan ve görevlilere kendisini ......... olarak tanıtan sanık ............"ın, gerçek kimliğinin yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmesine rağmen hakkında 5237 sayılı TCK"nun 269/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
1-5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gözetilerek, tekerrüre esas mahkumiyet hükümlerinden en ağır cezayı içeren hükmün tekerrüre esas alınması ve ayrıca sanığın adli sicil kaydında yer alan ilama konu suçun, elektrik hırsızlığı olması karşısında, hükümden sonra yürürlüğe giren 2.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler gözetilerek sanık hakkında tekerrüre ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından kurulan hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden "Asliye Ceza Mahkemesinden verilip 27.12.2010 tarihinde kesinleşen .......... E. ............ K. sayılı ilamında 2 yıl"" ibareleri çıkartılarak, yerlerine “ Ağır Ceza Mahkemesinin ......... esas, .............. karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 tarihinde kesinleşen” ibaresinin eklenmesi, TCK"nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin kısımların ise tamamen çıkartılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk da dikkate alınmak suretiyle, yerlerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesindeki infaza eklenenecek süre yönünden CMK"nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 17.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.