4708 sayılı Kanuna muhalefet - imar kirliliğine neden olma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/28770 Esas 2021/5134 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/28770
Karar No: 2021/5134
Karar Tarihi: 22.02.2021

4708 sayılı Kanuna muhalefet - imar kirliliğine neden olma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/28770 Esas 2021/5134 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/28770 E.  ,  2021/5134 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    KATILANLAR : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ..., ...
    SUÇLAR : 4708 sayılı Kanuna muhalefet, imar kirliliğine neden olma
    HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet, düşme
    TEMYİZ EDENLER : Katılanlar vekilleri, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    A- Sanık ... hakkında ölüm nedeniyle verilen düşme kararına yönelik temyiz incelemesinde,
    Ölüm nedeniyle verilen düşme kararına yönelik katılanlar ... ile ... ve ... vekillerinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde,


    Sanığa atılı suça ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e. ve 67/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, katılanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ... ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun"un  8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar  hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e. ve CMK"nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
    C- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... hakkında 4708 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan ve ... hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise, 4708 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak
    1) 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, 14/02/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7221 sayılı Kanunun 26. maddesiyle “ 4708 sayılı Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrasına “davranışla” ibaresinden sonra gelmek üzere “yeni iş almaktan men cezası uygulanmasını gerektiren fiiller nedeniyle” ibaresi....”nin eklenmiş olması nedeniyle sanıkların hukuki durumlarının yasal düzenleme karşısında yeniden değerlendirilmesi gerekmesi,
    2) ... ile ...’nun yardımcı kontrol elemanı olduğu, suç tarihi itibariyle 4708 sayılı Kanun’un 1., 2. ve 3. maddelerindeki düzenlemeler ışığında, anılan Kanun’un uygulanması ile ilgili olarak denetçi mimar ve mühendisler için görev ve sorumluluk öngörüldüğü, Kanun’un 1. maddesinde de denetçi mimar ve mühendis tanımı yapıldığı, bu itibarla yardımcı kontrol elemanı olarak çalışan sanıklar ... ile ... yönünden aynı Kanun’un 9. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmayacağı anlaşıldığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    3) Sanık ...’ın inşaatın projesini çizdiği, mimari proje ve betonarme proje arasında bir takım uyumsuzluklar tespit edilmekle birlikte, sanık tarafından hazırlanan projelerin ilgili idare ve yapı denetim şirketi tarafından denetlenerek onaylandığı, yapı ruhsatı verildiği ve inşaata başlandığı anlaşılmakla, sanığın hazırladığı projeleri denetlemekle görevli kurumların görevlerini gereği gibi yapmamaları sonucunda, zamanında tespit edilerek düzeltilmesi sağlanmayan uyumsuzluklar nedeniyle, sanığa cezai sorumluluk yüklenemeyeceğinden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    4) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanık ...’ın 16/01/2017 tarihinde sanık ...’ın ise 30/01/2018 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, ölümün doğruluğu kesin biçimde saptanarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının TCK’nın 64 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
    5) Hükümden sonra 18/05/2018 tarihinde ve 30425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca sanık ...’in hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    6) Kabule göre de,
    a) 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinde yer alan ‘Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir’ şeklindeki düzenleme nazara alındığında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması, bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesinin gerekmesi karşısında, sanıkların gerçekleştirdiği eylemlerinin bir proje kapsamında olması nedeniyle, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, aynı Kanun"un 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasının c bendindeki hak yoksunluklarının kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısında uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    c) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ... ve ... vekilleri, sanıklar ..., ... ile ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, sanık ... ile ... ile ... hakkında kurulan hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara