Esas No: 2021/5656
Karar No: 2022/3214
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5656 Esas 2022/3214 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5656 E. , 2022/3214 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi, davacı ve davalı arasındaki alacak davasında ilk derece mahkemesinin davayı zamanaşımı nedeniyle reddetmesini bozdu. Taraflar arasında DERYA HES projesi yürütülürken sözleşme yapıldığı ancak hangi işlerin sözleşme kapsamında olduğu ve birbirinin devamı niteliğinde olup olmadığı belirsiz olduğundan teknik bilirkişi raporu ile bu hususların belirlenmesi gerektiği belirtildi. Kararda, HMK'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre oluşturulacak uyuşmazlık konusunda teknik bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerektiği belirtilerek, sözleşme kapsamında yapılan işler sözleşme fiyatı ile, sözleşme kapsamı dışında olup davalı yararına yapılan işler ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedelini bulmak ve kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra sonucuna göre davada hüküm kurulması gerektiği vurgulandı. Kararda, HMK'nun 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık hallerinin gözetilmesine de vurgu yapıldı.
Kanun maddeleri:
- HMK'nun 266. maddesi (Teknik bilirkişi raporu istemek)
- HMK'nun 281/3. maddesi (Maddi gerçeklerin ortaya çıkması)
- HMK'nun 355. maddesi (Kamu düzenine aykırılık halleri)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de daha sonra duruşma isteminden feragat edilmesi nedeniyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalının “DERYA HES” projesi kapsamında fizibilite raporlarının ve projelerin hazırlanması ile lisans alınması için gereken işlemlerin yapılması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla proje bedeli için 40.000,00 TL ve müvekkili tarafından verilen hizmetler için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkil ile davacı arasında dava konusu taleplerin doğmasına neden olacak bir ilişki bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının talebinin DERYA HES Projesi için ön müracaat başvurusu yapılması ve fizibilite raporunun sunulmasına ilişkin olup, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, ön rapor ve fizibilite işlemlerinin 2006-2007 yılında yapıldığı anlaşıldığından 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekili kararı istinaf etmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 16.09.2021 tarih, 2020/635 Esas ve 2021/799 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK’nun 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasında düzenlenen 29.07.2006 tarihli “Müşavirlik Anlaşması” başlıklı sözleşme ile DERYA HES projesi kapsamında ön raporun hazırlanması, müracaatların yapılması, fizibilite yapılarak DSİ’ye sunulması ve onay yazısı alınması işleri kararlaştırılmış, proje bedeli 425.000 USD olarak belirlenmiş, sözleşme istinaf aşamasında dosyaya kazandırılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işin yapılıp yapılmadığı, iş bedeli ve taleplerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konularında toplanmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından hazırlanan DERYA HES projesi kapsamında taraflar arasındaki ilişkinin 2006 yılında başladığını, fizibilite raporlarının hazırlandığını, lisans başvurunun yapıldığını ve başvurunun kabul edildiğini, en son fizibilite çalışmasının ise 2016 yılında yapıldığını belirtmiştir. Mahkemece dava konusu işin 2006-2007 yıllarında yapıldığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında DERYA HES projesi ile ilgili akdi ilişkinin varlığı sabit olduğundan işin kapsamı, 2006-2007 yılından sonra yapılan işlerin taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında kalıp kalmadığı ve birbirinin devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarının belirlenmesi ve bundan sonra zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi zorunludur.
O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacı tarafından yapılan işler ve bunlara ilişkin talepleri açıklatılarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre oluşturulacak uyuşmazlık konusunda teknik bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davacı yüklenici tarafından 2006 yılından 2016 yılına kadar yapılan işlerin sözleşme konusu iş kapsamında kalıp kalmadığı ve birbirinin devamı niteliğinde olup olmadığı belirlenmeli, devamı niteliğinde olduğunun tespit edilmesi halinde ise zamanaşımı süresi dava tarihi itibariyle dolmadığından işin esasının incelenmesine geçilerek, sözleşme kapsamında yapılan işler sözleşme fiyatı ile, sözleşme kapsamı dışında olup davalı yararına yapılan işler ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedelini bulmak ve kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra sonucuna göre davada hüküm kurmaktan ibarettir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 16.09.2021 tarih, 2020/635 Esas ve 2021/799 Karar sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
HMK 373/1. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.