Esas No: 2022/6779
Karar No: 2022/7555
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6779 Esas 2022/7555 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/6779 E. , 2022/7555 K.Özet:
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında erkeğin manevi bağımsızlığı olan konut temin etmediği gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların tazminat taleplerinin reddi ile ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verildiğini fakat erkeğin iştirak nafakası yönünden istinaf talebinin kabul edildiğini belirtti. Mahkeme, erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olan kusurlu davranışlar sonucu boşanan tarafların eşit kusurlu olmadığının anlaşıldığını ve kadının tamamen kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle, erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi kapsamında kalan maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddinin yanlış olduğunu ve bozmayı gerektirdiğini belirtti. Kararın sonunda ise, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istendi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dava; kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, karşı dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin manevi bağımsızlığı olan konut temin etmediği, kadının ise aile mahremiyetini ihlâl ettiği gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların tazminat taleplerinin reddi ile ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, yalnızca erkeğin iştirak nafakası yönünden istinaf talebi kabul edilmiş, velayeti babaya verilen ortak çocuk yararına aylık 200,00TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, diğer yönlerden tarafların istinaf talepleri reddedilmiştir. Karar davalı-karşı davacı erkek tarafından yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilmiştir.
Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen "Manevi bağımsızlığı olan konut temin etmediği" eylemine davacı-karşı davalı kadının vakıa olarak dayanmadığı dolayısıyla bu eylemin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece belirlenen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı-karşı davalı kadın tamamen kusurludur. Tamamen kusurlu kadının açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Ancak kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyiz konusu yapılmadığından bozma sebebi yapılmamış ve yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadın tamamen kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olup, erkek boşanma sonucu en azından eşinin maddi desteğinden yoksun kalmıştır. Davalı-karşı davacı erkek yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Durum böyle iken tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi kapsamında kalan maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.27.09.2022 (Salı)