Esas No: 2022/6023
Karar No: 2022/7575
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6023 Esas 2022/7575 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/6023 E. , 2022/7575 K.Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen, kayyım atanmasıyla ilgili bir davanın kararı temyiz edilmiş. İtirazları olan kayyımın şahsına yönelik itirazların sulh hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde kararın denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi ve kesin bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş. Esasa yönelik temyiz itirazlarının ise yerinde görülmeyen bütün itirazlarının reddi kararlaştırılmış. Türk Medeni Kanunu’nun 431. maddesi ve 422. maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerinin (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm dahili davalı/kayyım tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dahili davalı/kayyımın kayyımın şahsına yönelik itirazları yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Türk Medeni Kanunu’nun 431. maddesine göre, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır.
Türk Medeni Kanunu'nun 422. ve 431. maddesi gereğince kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya kayyımın ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi, öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 397. maddesinde de denetim makamı görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu hükme bağlanmıştır. Açıklanan bu hukuki düzenlemelere göre; temyiz dilekçesinin kayyımın şahsına-sıfatına karşı yapılan itiraz olarak kabul edilip ileri sürülen sebeplerin öncelikle sulh hukuk mahkemesince değerlendirilmesi, itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere, temyiz dilekçesinin kayyımın şahsına yönelik itiraz kısmı yönünden dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
2-Dahili davalı/kayyımın esasa yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dahili davalı/kayyımın kayyımın şahsına yönelik itirazları yönünden yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, HUMK'un 440/III-3. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna oy birliğiyle karar verildi. 28.09.2022 (Çar.)