Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/8207 Esas 2022/7582 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8207
Karar No: 2022/7582
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/8207 Esas 2022/7582 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, mahkemenin müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının belirsiz ve hüküm bölümünün anlaşılabilir olmadığını belirterek kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Ancak, dosyanın incelenmesi sonucunda mahkeme kararının kanuna aykırı olmadığı ve iştirak nafakasına ilişkin hükmün kanun yararına bozulamayacağı kararlaştırıldı. Kanun maddeleri olarak, velayetin kullanılması verilmeyen eşin çocuğun bakım ve giderlerine katılması gerektiği, iştirak nafakasının çocuğun hakkı olduğu ve tarafların ileriye dönük feragat edemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, iştirak nafakası her an doğup işleyen bir hak olduğu için taraflar her zaman dava açabileceklerdir.
2. Hukuk Dairesi         2022/8207 E.  ,  2022/7582 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 14.09.2022 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 14.09.2022 tarihli kanun yararına temyiz isteminde, temyize konu ilamın hüküm bölümünün onaylanan protokole göre başlıklı 2. bendinde ‘müşterek oturduğumuz mahalde bulunan 3 dairenin 2 dairesi davalı adına olup 3. dairenin de müşterek çocuk için harcanmak üzere kirasının nafaka olarak alınacağı ve kira parasının müşterek çocuk için kullanılacağına’ şeklinde hüküm tesis edildiğini, bu şekilde nafaka miktarının anlaşılabilir olmaktan uzak olduğunu, hükmün infaz kabiliyeti bulunmadığını, takdir edilen nafaka miktarı hakkında çocuğun yaşı ve diğer ihtiyaçları hep birlikte değerlendirilerek nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK`nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek açık, sarih, anlaşılabilir, taraflara tanınan hak ve yükümlülükleri tek tek gösterecek şekilde hüküm tesis edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    Dosyanın yapılan incelemesinde, davacı erkek tarafından dosyaya sunulan anlaşmalı boşanma protokolünün altında davalı kadının da imzasının bulunduğu, 03.09.2019 tarihli duruşmada davalı kadının kirada bulunan daireden alınan kira parasını nafaka olarak kullanacağını, dosyaya sunulan protokolün altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği, mahkemece tarafların dosyaya sunduğu protokolün uygun görüldüğü ve tarafların iradeleri doğrultusunda boşanma ve feri hükümlerine karar verildiği, onaylanan protokoldeki müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakaya ilişkin maddenin de ilama yazıldığı anlaşılmaktadır. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. İştirak nafakası çocuğun hakkı olup, taraflar ileriye dönük olarak bu haktan feragat edemeyecekleri gibi, iştirak nafakasına ilişkin verilen karar kesin hüküm teşkil etmez. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardan olup taraflar her zaman iştirak nafakasına ilişkin dava açabilirler. Açıklanan sebeplerle, mahkemenin iştirak nafakasına ilişkin hükmü kanuna açık aykırı olmadığından Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün kanun yararına temyiz isteği yerinde görülmeyip talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün kanun yararına temyiz isteğinin REDDİNE oy birliğiyle karar verildi. 03.10.2022 (Prş.)

    Hemen Ara