Esas No: 2021/4683
Karar No: 2022/3219
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4683 Esas 2022/3219 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4683 E. , 2022/3219 K.Özet:
Davalı, iş yapan kişi ile işi bitmiş olsa da bakiye iş bedelini ödemediği için mahkemeye verildi. Mahkeme, asıl davada 42.792,93 TL alacak bakımından itirazın iptaline karar vermiştir. Birleşen dava kapsamında ise, profil uygulama, kurşun levha bedelleri ve damga vergisi alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Ancak davalı, kararı temyiz etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda kesinleşmiş cihetler temyiz edilemez ancak bozma kararında belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturur. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, teknik bilirkişi kurulundan rapor alınması ve kesinti yöntemi kullanılarak kâr kaybının hesaplanarak davacının alacağının belirlenmesi yönündedir. Kararın bozulmasına ve peşin alınan harcın talep halinde iadesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nun 266. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 408. madde 2. cümlesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl dava itirazın iptali, birleşen dava tazminat yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 25.04.2012 tarihli kurşun zırhlama yapılması işine ilişkin sözleşme gereğince işi tamamladığı halde bakiye iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; 50.979,33 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, %20'dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, birleşen davada ise; ilâve iş bedeli 21.625,30 TL, davalı tarafça iade edilmeyen malzeme bedeli 7.870,60 TL, haksız fesihten kaynaklanan müspet zarar 5.000,00 TL ve damga vergisi 8.177,40 TL olmak üzere toplam 42.763, 30 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile kâr mahrumiyeti talebini 83.892,00 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özelte; imalâtta eksiklik ve projeye aykırılıkların tespit edildiğini savunarak, davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, davalının 42.792,93 TL asıl alacak bakımından itirazının iptâline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin devamına, birleşen davanın kısmen kabulüne, 18.327,25 TL profil uygulama, 7.870,60 TL kurşun levha bedelleri ile 5.760,32 TL damga vergisi alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, müspet zarar talebi bakımından ise 80.294,73 TL alacağın 5.000,00 TL kısmına dava tarihinden, 75.294,73 TL kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02.04.2018 gün, 2016/4179 Esas ve 2018/1304 Karar sayılı bozma ilâmında mahkemece yapılacak iş açıkça gösterilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmuştur. Bozma ilâmına uyulduğuna göre 09.05.1960 gün 21-9 ve 04.02.1959 gün 13-5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme ve araştırma yapılması ve karar verilmesi zorunludur. Eldeki birleşen davada ise, bozma ilâmına göre inceleme yapılmamış, kâr kaybı belirtilen şekilde hesap edilmemiş, mahkemece kesinti yöntemine uygun şekilde hesap içermeyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda teknik bilirkişi kurulundan, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02.04.2018 gün, 2016/4179 Esas ve 2018/1304 Karar sayılı bozma ilâmı dikkate alınarak, dosyada bulunan bilirkişi raporları değerlendirilerek ve aralarındaki çelişki de giderilerek hazırlanacak gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, 6098 sayılı TBK’nun 408. madde 2. cümlesinde belirtilen kesinti yöntemine göre yani; yüklenicinin fesih sebebiyle yapamadığı sözleşme konusu işlerin kalan kısmından dolayı mahrum kaldığı kâr kaybının sözleşmenin feshi tarihindeki bedelinin (eser tamamlanmış, borç ifa edilmiş olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imalât sebebiyle yükleniciye ödenen ya da ödenecek bedel farkı) tespit edilmesi, bulunacak bu bedelden yüklenicinin işi fesih sonucu tamamlamaması sebebiyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs. masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş yapıp çalışmışsa ya da başka bir iş yapmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktarlar belirlenip bulunacak bu miktarların ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkartılarak davacının kâr kaybı alacağının hesaplanması ve sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, birleşen davanın yazılı miktarda kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine,
karara karşı 15 gün içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.