Esas No: 2022/5260
Karar No: 2022/7935
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5260 Esas 2022/7935 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/5260 E. , 2022/7935 K.Özet:
Davalı erkeğin reddedilen temyiz itirazı ve davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı yönünden yapılan temyiz incelemesinde, ziynet alacağı miktarının 16.539,00 TL olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından, ziynet alacağı davası yönünden karar kesinleştiği belirtilmiştir. Davacı kadının ziynet alacağı davasıyla ilgili olarak, erkek eşin çeyrek altınları geri istenmemek üzere kendisine verildiği iddiasında herhangi bir kanıt sunmadığı için altınların aynen iadesi veya bedelinin iadesi gerektiği belirtilmiştir. Kararı destekleyen kanun maddeleri ise; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362, 341 ve Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "107.090,00 TL" olarak belirlenmiştir.
Somut olayda davacının kabul edilen ziynet alacağı miktarı 16.539,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından ziynet alacağı davasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin, ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Erkek eş, aksine bir anlaşma yaptıklarını, aksine yerel adet olduğunu iddia ... ispat etmedikçe; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından kime takılmış ve kime özgü olursa olsun, karine olarak kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu ziynetlerin iade edilmemek üzere erkek eşe verildiği kanıtlanmış olmadıkça, aynen veya bedelinin iadesi esastır. Somut olayda davalı erkek eş tarafından aksine bir anlaşma ve yerel adet olduğu iddia edilmediği gibi; altınların geri istenmemek üzere kendisine verildiği hususu da ispat edilmediğine göre ilgili bölge adliye mahkemesince erkek eşe takılan 12 adet çeyrek altın yönünden de davacı kadının isteğinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı erkeğin temyiz dilekçesinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine 2/b bendi yönünden oy çokluğuyla, diğer yönlerden oy birliğiyle karar verildi.10.10.2022 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Düğünde davalı erkeğe takılan/hediye edilen çeyrek altınlar, davalı erkeğin kişisel malı niteliğindedir (TMK m. 220/b.2). Aksi yöndeki görüşün, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan sebeple, ... çoğunluğun ilamın 2/b bendinde yer ... hükmün bozulması yönündeki görüşüne katılmıyorum.