Esas No: 2022/5770
Karar No: 2022/7845
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5770 Esas 2022/7845 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/5770 E. , 2022/7845 K.Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, boşanma davasında tedbir nafakası miktarı ve kusur belirlemesi konusunda verilen kararı incelemiştir. Davalı kadın tarafından yapılan temyiz itirazlarına dayanarak verilen kararda, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda kusur belirlemesi yapılmış ve davacı erkeğin kusuru daha fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve Bölge adliye mahkemesi esastan ret kararı vermiştir. Ancak davalı kadının temyiz itirazları doğru bulunarak karar kaldırılmış ve ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur. Ayrıca, hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yetersiz bulunmuş ve Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- TMK 166/2: Kusuru daha az olan taraf, açılan boşanma davasına itiraz edebilir.
- TMK 4: Kanun, hakkaniyet kurallarına uygun olarak uygulanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davalı kadının, kusur belirlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı erkek tarafından, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; “Davacının ayrı yaşama döneminde kalp ameliyatı olduğu, ameliyat sırasında davalı eşin bulunmaması nedeniyle kusurlu olduğu anlaşılmış ise de tarafların ayrı yaşadığı dönemde davacı erkeğin ikinci bir evlilik yaptığı ve bu hali ile evlilik birliğinin bozulmasında davacının davalıdan daha fazla kusurlu olduğu, TMK 166/2 madde gereğince kusuru daha az olan tarafın açılan boşanma davasına itiraz edebileceği...” gerekçesi ile davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine karar verilmiş, karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiş olup davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde davalı kadına “Fiili ayrılık döneminde davacı erkeğin kalp ameliyatında yanında olmadığı” kusuru yüklenmiş ise de; bu kusur, fiili ayırılık döneminde erkeğin başka bir kadın ile birlikte olduğu ve düğün yaptığı değerlendirildiğinde davalı kadına kusur yüklenemez. Davacı erkek tam kusurludur. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı kadının hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.10.10.2022 (Pzt.)