Esas No: 2022/4661
Karar No: 2022/7968
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4661 Esas 2022/7968 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4661 E. , 2022/7968 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararda, boşanma davasında kadının daha ağır kusurlu olduğu, ancak yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesinin hatalı olduğu ve kadın lehine belirlenen tedbir ve yoksulluk nafakası ile erkeğin tazminat talebinin reddinin bozulması gerektiği belirtildi. TMK m. 175'e göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Ayrıca, TMK m.174/2 maddesi koşulları erkek yararına oluştuğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı-karşı davalı erkek yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadın lehine 3.000 TL tedbir ve 4.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilerek, karşılıklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Taraflarca hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe kadını evden kovma kusuru yüklenilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının dava dışı ... ile olan sadakatsizliğinin erkek tarafından fark edilmesi sonrası çıkan tartışma neticesinde tarafların önce karakola gittikleri, davalı-karşı davacı kadının müşterek konuta daha ... dönerek kapının kilidini değiştirdiği, erkeğin eve girememesi üzerine muhtar ve polisin devreye girerek kadın ile konuştukları ve kadının kendi rızası ile evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175). Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, TMK m.175 koşulları davalı-karşı davacı kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. TMK m.174/2 maddesi koşulları erkek yararına oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı-karşı davalı erkek yararına uygun miktarda manevî (TMK m.174/2) tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışındaki bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden Nadiya’ya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine,
dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 11.10.2022 (Salı)