Esas No: 2022/4855
Karar No: 2022/7957
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4855 Esas 2022/7957 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4855 E. , 2022/7957 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi'nin verdiği bir kararda, boşanma davasında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu belirtilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarlarda takdir edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası miktarının da az olduğu belirtilerek, daha uygun bir miktarın belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, TMK m. 162'ye dayalı davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet ve çocuk yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatların esası ve miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi gibi konular da yer almaktadır.
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesi, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat gibi faktörlere göre tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri ise, tazminat miktarının belirlenmesinde zararın boyutu, tarafların kusuru, zarar görenin kusuru, mevcut ve beklenen menfaatler gibi faktörlerin göz önünde bulundurulmasını öngörmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, TMK m. 162'ye dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velâyet, çocuk yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi- manevi tazminatların esası ve miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 2012 doğumlu ortak çocuklar ... ve ... ...’nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.10.2022 (Salı)