Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2282 Esas 2022/8059 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2282
Karar No: 2022/8059
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2282 Esas 2022/8059 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın temyizi incelendi. Davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz edildi. Kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplerine ve delillerin takdirinde hata olmadığına karar verildi. Ancak maddi ve manevi tazminatlar ile nafakaların daha uygun miktarlarda takdir edilmesi gerektiği belirtildi. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinin dikkate alınması gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Hukuk düzeninin amaçları, örf ve adetlere uygunluğu, tarafların hak ve menfaatleri ile kamu düzeni hakkaniyet kurallarına uygun olan ölçüde birleştirilerek çözümlenir.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Zarar gören kişinin, zararın meydana gelmesinden, onun niteliğinden ve daha sonraki tedavisi, iyileştirilmesi, kazandıklarından yoksun kalması veya kalanlarının değer kaybetmesi gibi sebeplerden dolayı geçirdiği maddi zararlar, faize dayalı olarak tazmin olunur.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Zarar gören kişinin, zararın meydana gelmesinden önce veya sonra geçirdiği manevi zararın tazmini, zarar görenin ruh hali, zararın niteliği ve derecesi, kusurun ağırlığı, özellikle kusurun öngörülüp öngörülemeyeceği, tarafların birbirleri ile olan ilişkileri gibi hallerin tümü göz önünde bulundurularak tayin olunur.\"
2. Hukuk Dairesi         2022/2282 E.  ,  2022/8059 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı kadın tarafından tamamı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.10.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
    3- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    4- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2008 doğumlu ... ... ... ve 2011 doğumlu ...'ün ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400 TL. vekalet ücretinin ...'den alınıp ...'ya verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden ...'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...’ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.10.2022 (Çrş.)






    Hemen Ara