Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4029 Esas 2022/8122 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4029
Karar No: 2022/8122
Karar Tarihi: 13.10.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4029 Esas 2022/8122 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Davacı, eşinin rızası alınmadan üzerine koydurulan taşınmaz ipoteğinin kaldırılmasını talep etmektedir. Ancak ilk derece mahkemesi, malik eşin davalı olarak gösterilmediğinden bahisle dava şartı yokluğundan reddetmiştir. Davacı vekili ise malik eşin yanlış yazıldığını ve maddi hata yapıldığını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf dilekçesini esastan incelenmeden usulden reddetmiştir. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesi gereği, bir dava için taraf değişikliği ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebilir. Bu nedenle, malik eşin yanlış yazılması maddi hata niteliğindedir ve istinaf dilekçesi esastan incelenip sonuçlarına göre karar verilmelidir. Temyiz edilen karar BOZULMUŞTUR.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesi, bir dava için taraf değişikliği ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.
2. Hukuk Dairesi         2022/4029 E.  ,  2022/8122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı vekili 30.12.2021 tarihli dava dilekçesi ile davacının eşi olan davalı ...’ın malik olduğu dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, eşinin davacının rızasını almaksızın taşınmaz üzerine ipotek koydurduğunu, bu nedenle davacı malik olmayan eşin rızası alınmadan konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davacı olarak ... yazılmış, davalı olarak ise malik eş ... ve ipotek alacaklısı olan ... gösterilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekiline davacının eşinin davalı olarak gösterilmediğinden bahisle ihtarda bulunulmuş, davacı vekilinin malik eş Gülengül’ün davalı olarak davada yer aldığına dair cevap vermesi üzerine dilekçeler aşaması yapılmadan davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür. Davacı vekili ... vekili olarak istinaf talebinde bulunmuş, dava dilekçesine içeriğinden de anlaşılacağı üzere malik eş Gülengül’ün eşi olan ... davacı olarak yazılacağı yerde maddi hata yapılarak oğlu ... isminin yazıldığını, maddi hatayı düzeltme imkanı tanınmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün kaldırılmasını istemiş, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise ...’in davada taraf olmadığı, ... vekili olarak verilen istinaf dilekçesinin incelenme olanağı bulunmadığından bahisle istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Bu karara karşı davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile, “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer ... ... hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir. Dava dilekçesinin içeriği de dikkate alındığında davacının isminin yanlış yazılması hususunun maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, davacı ... vekilinin istinaf dilekçesinin taraf değişikliği talebini de içerdiği dikkate alınarak istinaf talebinin esastan incelenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.13.10.2022 (Prş.)

    Hemen Ara