Esas No: 2022/4140
Karar No: 2022/8132
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4140 Esas 2022/8132 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4140 E. , 2022/8132 K.Özet:
Davacı kadın, aile konutu olarak belirttiği taşınmazdaki ipoteğin kaldırılması talebinde bulunmuş. İlk derece mahkemesince kabul edilen talep üzerine davalı banka istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebi esastan reddedilmiştir. Daha sonra davalı banka da kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, aile konutuna dair rızaya dayalı hak koruması ve bu korumanın boşanma sonrasında sona ermesi konusuna değinmiştir. Tarafların kesinleşen boşanma kararı sonrasında dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğini kaybettiği belirtilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücreti dikkate alınarak, hükmün bozulması ve konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi de açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı Banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş ... tarafından davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini iddia ederek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı banka tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı banka temyiz talebinde bulunmuştur.
Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu ... alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma yahut iptal kararıyla sona ermiş ise Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden tarafların 19.8.2021 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13.10.2022 (Prş.)