Esas No: 2022/7414
Karar No: 2022/8187
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/7414 Esas 2022/8187 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/7414 E. , 2022/8187 K.Özet:
Aile Mahkemesi'nde açılan bir dava sonucunda verilen karar temyiz edilmiştir. Daire, birleşen davanın ek dava niteliğinde olduğunu ve istinaf incelemesine tabi olduğunu belirtmiştir. Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelindiğinde, davacının tapu iptali ve tescil isteğiyle ilgili temyiz itirazları kesinleşmiş olduğundan yersiz görülmüştür. Ancak mahkemenin asıl davada karar verirken yaptığı hatalar nedeniyle karar bozulmuştur. Davacının asıl dava yönünden katılma alacağı üzerinden belirlenmiş miktarlardan miras payı oranında indirim yapılarak karar verilmesi gerektiği, davalıların da miras payları oranında sorumlu tutulması gerektiği ve yargılama giderlerinin miras payları göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Bölge Adliye Mahkemeleri 5325 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25. ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulduğu ve Adalet Bakanlığı'nın 07.11.2015 tarihli, 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başladığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf yoluna tabi olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1. Tarafların birleşen davaya yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Bölge Adliye Mahkemeleri 5325 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25. ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli, 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başlamışlardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf yoluna tabidir.
Dosyanın incelenmesinde; birleşen dava, asıl davaya yönelik yapılan bozma işleminden sonra 01.09.2020 tarihinde açılmış olup ek dava niteliğindedir ve birleşen dava hakkında 20.07.2016 tarihinden sonra nihai karar verilmiştir. Birleşen dava, asıl davadan bağımsız, ... bir davadır.
Tarafların temyizi üzerine dosya Dairemize gelmiş ise de; birleşen dava hakkında 20.07.2016 tarihinden sonra 01.07.2021 tarihinde nihai karar verildiğinden ilk derece mahkemesince verilen karar istinaf incelemesine tabii olup, bölge adliye mahkemesince istinaf incelemesi yapılması gerektiğinden, ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmek üzere birleşen dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
2. Tarafların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a. Davacının tapu iptali ve tescil isteğine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:
Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre temyiz itirazları yersizdir.
b. Davacının alacak miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:
Somut olayda, mahkemece, asıl dava yönünden katılma alacağının kabulüne karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, mahkemece, toplam katılma alacağından (317.825,00 TL) davacının miras payı oranında (1/4) sorumlu olduğu miktar düşürülerek bakiye (238.368,75 TL) alacağının olduğunun tespit edildiği, davacının asıl davadaki toplam talep miktarından da (91.760,00 TL) yeniden miras payı oranında (1/4) sorumlu olduğu miktar düşülerek toplam 68.820,00TL alacağın tahsiline karar verildiği, mahkemece hem belirlenen katılma alacağından hem de talep miktarından miras payı oranında sorumlu olduğu miktar düşülerek mükerrer tenzil yapılarak eksik alacağa hükmedilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
c.Tarafların davalılar aleyhine hükmedilen alacak yönünden davalıların sorumluluğuna yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Somut olayda, mahkemece, davacının miras payı oranında sorumlu olduğu miktar gözetilerek katılma alacağı miktarı belirlenmesi yerinde ise de, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davalıların her birinin miras payları oranında sorumlu olduğu miktarında hüküm fıkrasında gösterilmesi ve yargılama giderlerinin de HMK'nın 326. maddesi ve miras payları göz önünde bulundurularak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün asıl dava yönünden yukarıda 2/b. ve 2/c. bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, asıl dava yönünden hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a. bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, birleşen dava yönünden yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, temyiz peşin harcın istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine, asıl dava yönünden işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17.10.2022 (Pzt.)