Esas No: 2022/8718
Karar No: 2022/8210
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/8718 Esas 2022/8210 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/8718 E. , 2022/8210 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasına ilişkin olarak verilen kararı inceledi. Karara göre, davacı-karşı davalı kadının kusur belirleme talebi reddedildi ancak manevi tazminat talebi de reddedildi. Nafakaların miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi konusunda ise karar temyiz edildi. Mahkeme, davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğuna dikkat çekti ve daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiğini belirtti. İştirak nafakasının da daha uygun bir şekilde belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Kişisel ilişki düzenlemesi konusunda ise hafta sonuna ilişkin kısım ise karışıklığa sebebiyet verebileceği için düzenlenmesi doğru bulunmadı. Kararda öne çıkan kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanununun 4. maddesi ile ilgili hakkaniyet ilkesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, nafakaların miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki davanın tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve tarafların 2013 doğumlu ortak çocukları ...'un ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
4-İlk derece mahkemesince velâyeti davacı-karşı davalı anneye bırakılan 2013 doğumlu ortak çocuk ... ile davalı-karşı davacı baba arasında "Her ayın 1.ve 3. hafta ayın 5. hafta olması halinde 5. haftasonları Cumartesi saat 10:00 dan Pazar günü saat 17:00 e kadar, dini bayramların ikinci günü ve babalar günü ve müşterek çocuğun doğum gününde saat 10:00-17:00 arasında, Sömestr tatilinin ilk haftası, Temmuz ayının 1-30 arasında" olmak üzere kişisel ilişki tesis edilmiş ise de kişisel ilişki düzenlemesindeki hafta sonuna ilişkin kısmın karışıklığa sebebiyet verecek ve infazda teredddüt oluşturacak şekilde düzenlenmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, hükmün bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONAMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Alper'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Tuğçe'ye geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 17.10.2022 (Pzt.)