Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5658 Esas 2022/8307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5658
Karar No: 2022/8307
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5658 Esas 2022/8307 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir karşılıklı boşanma davasına ilişkin olarak verilen kararı inceleyerek hükümde bir bozma kararı vermiştir. İlk derece mahkemesinde kadının boşanma davası kabul edilirken, erkeğin boşanma davası feragat nedeniyle reddedilmiş, bölge adliye mahkemesi ise erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminata hükmetmişti. Ancak, davacı-davalı kadının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin usule uygun şekilde ileri sürülmediği ve bu konuda davalı-davalı erkeğin açık rızasının bulunmadığı ve bir ıslah işlemi yapılmadığı için, mahkemenin bu konuda herhangi bir karar veremeyeceği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141, 174/1-2 ve 175. maddelerine yer verilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2022/5658 E.  ,  2022/8307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
    2- İlk derece mahkemesince; davacı-davalı kadının ağır kusurlu, davalı-davacı erkeğin ise hafif kusurlu oldukları gerekçesiyle, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri hakkında usulüne uygun bildirilmiş bir talebi ya da ıslah dilekçesi bulunmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise feragat nedeniyle reddine hükmedilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, erkeğin tüm istinaf talepleri ise reddedilmiştir. Bu hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi,nafaka ve tazminatlar yönlerinden temyiz edilmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesinde "Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı taralın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmü bulunmaktadır.
    Davacı-davalı kadın 20.04.2018 tarihli dava dilekçesinde ve 07.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası ve tazminat talep etmemiş, erkeğin birleşen davasına verdiği 13.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı erkek ise birleşen davasından 07.10.2019 tarihinde feragat etmiştir. O halde: ön inceleme duruşmasına kadar usule uygun şekilde dava veya cevaba cevap dilekçesi ile tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmayan davacı-davalı kadının feragat nedeniyle reddedilen erkeğin birleşen davasına verdiği 13.11.2018 tarihli cevap dilekçesi ile talep ettiği maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında davalı-davacı erkeğin bu taleplere açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK.m.176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte, bir maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi mevcut değildir. Talepten fazlasına hükmedilemez (HMK.m.26). Bu durumda; davacı-davalı kadının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi hakkında "Usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, bu konuda yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.10.2022 (Salı)














    Hemen Ara