Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2555 Esas 2022/8377 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2555
Karar No: 2022/8377
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2555 Esas 2022/8377 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, aile konutu olduğu ve üçüncü kişiye muvazaalı şekilde satıldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili istemidir. İlk derece mahkemesi davayı reddederken, temyizde bölge adliye mahkemesi Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereği aile konutuna sağlanan korumanın boşanma kararıyla sona erdiğini gerekçe göstererek \"esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı\"na karar verdi. Ancak, davacının muvazaa hukuki sebebine dayalı istemi yönünden de inceleme yapılması gerektiği belirtilerek hüküm bozuldu ve işlem tüm deliller birlikte değerlendirilerek karara bağlanması gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi: Aile konutunun korunması.
- Ticari İşletme Kanunu'nun 19. maddesi: Muvazaanın hukuki sonuçları.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi: Kararın sonuç kısmında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği ve taraflara yüklenen borç ve hakların açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmektedir.
2. Hukuk Dairesi         2022/2555 E.  ,  2022/8377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından gerekçe ve davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair tesis edilen karar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 19.10.2022 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ... ile karşı taraf dahili davalı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, aile konutu olduğu ve üçüncü kişiye muvazaalı şekilde satıldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili istemine ilişkindir.
    Dava, Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesine gönderilmiş, Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi tarafından da görevsizlik kararı verilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi davanın aile konutu olduğu ve üçüncü kişiye muvazaalı şekilde satıldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermiştir.
    Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi, dava konusu taşınmazın birden fazla el değiştirdiği ve son olarak davalı ...'ye devrinin yapıldığını, davacının davalı ...'dan boşandığını, aile konutu olan taşınmazdan tahliye edildiğini, davacının dava konusu taşınmazdan kaynaklı katılma alacağı talebinin satış bedeli üzerinden de istenebileceğini, 3. kişi konumundaki davalı ...'nin iyiniyeti ve tapu siciline ... ilkesi hususlarının göz önünde bulundurulduğunu belirterek davanın reddine dair hüküm tesis etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının davacı tarafından tamamı, davalılardan ... ve ... tarafından ise vekalet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince “Davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına; evlilik dava devam ederken boşanma kararıyla sona erdiğinden Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı korumanın da sona erdiği gerekçesiyle davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalılardan ... ve ...’un istinaf taleplerinin ise davacının istinafının kabulü nedeniyle sonuç olarak konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi hükmü yukarıda gösterilen şekilde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m. 297/2). Davacı; dava dilekçesinde aynı zamanda muvazaa hukuki sebebine (TBK m.19) dayanmaktadır. O halde bölge adliye mahkemesince yapılacak olan iş tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının muvazaa hukuki sebebine dayalı istemi yönünden de inceleme yaparak bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 8.400 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 19.10.2022 (Çrş.)






    Hemen Ara