Esas No: 2022/8051
Karar No: 2022/8386
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/8051 Esas 2022/8386 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/8051 E. , 2022/8386 K.Özet:
Mahkeme, bir kadın ve erkek arasında yürütülen boşanma davasında erkeğin ölümü üzerine kusur tespiti yönünden devam eden davada her iki tarafın da kusurlu olduğuna ve boşanma işlemine karar verilmesine gerek olmadığına hükmetti. Mahkeme, ortak çocuğun velâyeti konusunda karar vermedi ancak çocuk ile annesi arasında kişisel ilişki tesisine karar verdi. Yargılama giderleri ve vekâlet ücreti hakkında karar verdi. Boşanma işlemi henüz kesinleşmemişti ve erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kalmıştı. Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca mirasçı tarafından kusur tespiti yönünden takip edilen dava sonucunda, mahkemece verilen karar bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi: evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilir.
- Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi: zina nedeniyle boşanma davası açılabilir.
- Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi: ölen kişinin davasının ölümü üzerine mirasçıları tarafından kusur tespiti yönünden takip edilmesine olanak tanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmemesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı mirasçısı tarafından ise katılma yoluyla; davalı-karşı davacı müteveffa erkeğin kusurlu olduğunun tespitine yönelik kurulan hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava; kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, karşı dava ise; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Yargılama sırasında davalı-karşı davacı erkek ...'nın boşanma hükmü henüz kesinleşmeden 15.04.2020 tarihinde vefatı üzerine taraflar arasındaki evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2 maddesi kapsamında mirasçı tarafından kusur tespiti yönünden takip edilen iş bu davada mahkemece kurulan 23.05.2022 tarihli hüküm ile; davalı-karşı davacı erkeğin 15.04.2020 tarihinde vefatı nedeniyle konusuz kalan boşanma davaları, nafaka ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduklarının tespitine, ortak çocuk 12.05.2006 doğumlu ... vesâyet altında bulunduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, vesâyet altında bulunan ortak çocuk ile davacı-karşı davalı annesi arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, hüküm taraflarca yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir.
Evlilik birliği ölümle sona erdiğine ve davalı-karşı davacı erkek mirasçısı tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur tespitine yönelik olarak davaya devam edildiğine göre, mahkemece konusuz kalan boşanma ve ferileri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığı yönünde bir tespit yapmakla yetinilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sair yönlerden de hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20.10.2022 (Prş.)