Esas No: 2022/2676
Karar No: 2022/8477
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2676 Esas 2022/8477 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2676 E. , 2022/8477 K.Özet:
Davalı-karşı davacı kadın, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarının kabul edilmesi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar hakkında temyiz başvurusu yapmıştır. Ancak, tarafların duruşmaya katılmaması nedeniyle inceleme duruşmasız yapılmış ve karar yazılmıştır. Kararda, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmadıkları, davalı-karşı davacı kadına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise Medeni Kanun maddesi 174/1-2, Türk Borçlar Kanunu maddeleri 50 ve 51'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.10.2022 günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına gelen olmuda. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen vakıalar istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir. Davalı-karşı davacı kadına; "sürekli telefon ile ilgilendiği, ailesi ve misafirleri ile ilgilenmediği" vakıaları kusur olarak yüklenilmiş ise de, bu vakıaların ispatlanmadığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece belirlenen tarafların gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
25.10.2022 (Salı)