Esas No: 2022/2730
Karar No: 2022/8475
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2730 Esas 2022/8475 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2730 E. , 2022/8475 K.Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen boşanma davası kararı temyiz edildi. Davacı kadının temyiz itirazları yersiz bulunarak, mahkeme davacı kadını tam kusurlu bulup davanın reddine karar vermiştir. Kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebepler göz önünde bulundurularak, herhangi bir kusurlu davranışı ispatlanamayan davacı kadına boşanma kararı verilemeyeceği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca, evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması gerektiği ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarının ispat edilemediği vurgulanmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ancak kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin açıklanması gerektiğinden, kararın bu yönde düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. Kanun maddelerine göre, boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden belenmeyecek derecede temelden sarsılması gerekir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.10.2022 günü temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... ile vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece davacı kadın tam kusurlu bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden belenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Dinlenen davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı davalı erkekten aktarıma yönelik ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Davacı kadının herhangi bir kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Tüm dosya kapsamından mahkemeninde kabulünde olduğu üzere, davalı erkeğin kusurlu davranışından sonra evlilik birliğinin devam ettiği, davacı kadının, davalı erkeğin kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, bu nedenle erkeğe yüklenecek kusurlu davranışın bulunmadığı, davalı erkeğin de cevap dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalarını ispat edemediği, böylelikle her iki tarafında kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Şu hale göre, mahkemenin sonuç itibariyle davanın reddine dair kararı doğru olmuş ise de, kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek, diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple DÜZELTİLEREK ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 25.10.2022 (Salı)