Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2902 Esas 2022/8574 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında verilen kararı inceledi. Mahkeme, kararın gerekçeli olarak yazılmaması ve kararda kullanılan müphem ifadeler nedeniyle bozulmasına karar verdi. Yargılama sürecinde taraflar arasında denge sağlanamadığı ve hakaretler yaşandığı belirtilmiş ancak somut kusur örnekleri verilmemişti. Anayasa'nın 141/3 maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1 (c) bendi gereğince, mahkeme kararlarında tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıaların sonucu ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Bu nedenle, kararın durumunu neyin etkilediğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Karara uygun bir şekilde gerekçe yazılmaması usul ve kanuna aykırıdır. Kanun maddelerine göre, karar kaldırılarak bozulmuştur.

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26.10.2022 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ... vekilleri Av. ... ile Av. ... ... ... geldiler. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasa'nın 141/3 üncü maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ... maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1 ... fıkrasının (c) bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer ... hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. İlk derece mahkemesince tarafların tanık beyanları özetlendikten sonra tanık beyanları nazara alınarak her iki tarafın eşi ve ilk evliliklerinden olan çocuklarla ilişkilerinde denge sağlayamadıkları, birbirlerine yönelik hakaretlerinin olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu yazılmıştır. Mahkemece, gerekçe kısmında taraflara yüklenen kusurlu davranışlar denetime elverişli şekilde somut olarak belirtilmeden “ilk evliliklerinden olan çocuklarla ilişkilerde denge sağlayamamak” şeklinde müphem bir ifadeye yer verildiği gibi, tanık beyanlarında geçen bir kısım vakıaların hükme esas alınmaması sebebi de gerekçede tartışılmamıştır. Açıklanan nedenlerle denetime olanak vermeyecek nitelikte gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak Melike'ye verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 26.10.2022 (Çrş.)