Esas No: 2022/6272
Karar No: 2022/7755
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6272 Esas 2022/7755 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6272 E. , 2022/7755 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı vekili; davacının davalıya ait işyerinde 15.11.2011 - 15.11.2016 tarihleri arasında operatör olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı vekili, müvekkili Şirketin otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendi kapsamında; yapmış olduğu işe gereken özeni göstermeyerek zarara sebebiyet verdiği gerekçesiyle feshedildiğinden asıl davanın reddi gerektiğini, müvekkili Şirketin uğramış olduğu tüm zarar tutarının Fransa Peugeot Fabrikaları tarafından müşteriye satılmış olan araçların geri çağırılması işlemine göre belirleneceğinden ve bu hususta Şirketin Fransa'dan gelecek olan bildirimi beklemekte olduğundan, karşı dava ile de zararın davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli ve 2016/957 Esas, 2018/1039 Karar sayılı kararıyla davacı karşı davalının meydana gelen hatalı üretimde sorumlu olmadığı gerekçesi ile asıl dava konusu olan kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 2019/1527 Esas, 2020/58 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.02.2021 tarihli ve 2020/1129 Esas, 2021/4162 Karar sayılı kararı ile tarafların kusur durumu ve işverenin zarar miktarının tespiti bakımından otomotiv sektöründe faaliyet gösteren davalı işyeri için oto yan sanayii uzmanlığı olan makine mühendisi, endüstri mühendisi ve iş güvenliği uzmanından bilirkişi heyeti oluşturularak davacının sebebiyet verdiği iddia olunan hatalı üretimdeki sorumululuğu ile davalının iddia ettiği zarar miktarının belirtilen ilkelere göre tespit olunduktan sonra haklı fesih koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, asıl ve karşı davanın oluşan bu duruma göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyulup heyet bilirkişi raporu aldırıldığı ve raporda, 11.08.2015 tarihinde başlayan projede bu zamana kadar üretilen parça sayısının 71.664 adet olduğu, bu olaya kadar aynı konuda reklamasyon aldığına dair dosyada bir ibarenin görülmediği, hata yakalandıktan sonra ayıklama yapılan parsa sayısının 7.590 adet olduğu, hatalı parça sayısının ise (ilk yakalanan parça dışında aynı hatalı başka bir parça bulunmadığı) 1 adet olduğu, gönderilen parçanın emniyet karakteristiği olması sebebiyle oluşan hatanın geri çağırmayla sonuçlanacak kadar ciddi olduğu, işveren tarafından böyle bir hatanın olmasının ön görüldüğü ve kalite duvarı talimatına alındığı, bununla beraber üretim hattında somun sıkma operasyon masasına da poka yoke eklendiği, ancak hatanın operasyon atlaması sebebiyle yakalanamadığı, emniyet karakteristiği olan parçaların üretim prosesi kurulurken insandan bağımsız tam otomasyon ile kurulması gerektiği, bu tip parçaların gönderim hedefinin 0 PPM olduğu, bu hedefin yarı otomatik ve insan bağımlı hatlarda yakalanmasının çok zor olan risk içerir bir proses olacağı, bu sebeple proses tasarımının eksik yapıldığı, eksik tasarlanan bu prosesin sonucu bu hatanın meydana geldiği, kalite duvarından yapılan eksik somun kontrolünün gözle yapılan bir kontrol olduğu, bu kontrollerin güvenilirliğinin hiç bir zaman %100 olmadığı, bu sebeplerle davacının kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamından kalite kontrol ve güvence sistemlerinin hatalı parçanın müşteriye gönderilmesini engelleyecek şekilde kurulmadığı, denetleme ve nezaretçilk, prosesin hassasiyetine/riskine göre kurulmadığı ve uygulanmadığı, müşterinin şikâyetinin; çalışan kaynaklı değil, davalı işverenin kalite kontrol sistemini otomotiv sektörüne ve prosesin hassasiyetine ("0" hata) uygun kurmadığı için olduğu, davalının dosyaya sunduğu belgelerden, davacının işi savsakladığı ve ihmal ettiği kanaatinin oluşmayarak şikâyet sonrası gerçekleşen kontrol hizmetleri için kesilen fatura ve diğer masraflar için davacının kusurlu olmadığı, davalı tarafından bu nedenle yapılan feshin haksız olduğu gerekçesiyle davacı karşı davalının davasının kabulüne karar verilmiştir.
3. Davalı karşı davacı meydana gelen zarar nedeni ile 1.000,00 TL zarar talep etmiş ise de Mahkemece yapılan yargılamada, davacı karşı davalı ...'ın meydana gelen hatalı üretimde sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı karşı davacının davasının reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı vekili; işçinin kusurlu olduğunu, bilirkişi raporunun soyut, sübjektif ve çelişkili tespitler içerdiğini, somut uyuşmazlıkta konu olan hatalı montajla ilgili başka bir işçi olan İ. D. dosyasında işçinin kusurlu bulunduğunu, iki dosyada verilen kararların birbiri ile çeliştiğini ileri sürerek temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının feshe konu olayda kusurunun bulunup bulunmadığına ve bu bağlamda kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile davalı karşı davacının herhangi bir zararı olup olmadığına ve varsa davacı karşı davalının bu zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.