Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6767 Esas 2022/7896 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6767
Karar No: 2022/7896
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6767 Esas 2022/7896 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6767 E.  ,  2022/7896 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 05.07.2017 tarihinden 07.09.2019 tarihine kadar davalının işyerinde inşaat mühendisi olarak çalıştığını, müvekilinin son net ücretinin 7.500,00 TL olduğunu, davalı tarafın müvekilinin çalışma sürelerini Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) eksik bildirdiği gibi 07.09.2019 tarihinde herhangi bir haklı gerekçe gösterilmeden ve ihbar öneli tanınmadan iş sözleşmesini feshettiğini, davacının fazla çalışmalarının olduğunu, haftanın 7 günü çalıştırıldığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili davaya cevap vermemiş, aşamalardaki beyanında davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 27.08.2019 tarihli işten çıkış bildirgesinde işten çıkış nedeninin kod:18 (İşin Son Ermesi) olarak gösterildiği, dosya kapsamı, tanıkların müşterek ve çelişkisiz beyanlarının birlikte değerlendirilmesinden; feshe konu işin bitimine ilişkin dosyaya herhangi bir veri, bilgi ve belge sunulmadığı gibi ayrıca davalı tarafça iddia edilen ihale bitimi tek başına belirli süreli iş sözleşmesine dayanak olamayacağından ve sözleşmenin belirsiz süreli olduğu nazara alınarak iş sözleşmesinin haklı bir gerekçe sunulmadan sonlandırıldığı, ayrıca iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatının işverene ait olduğu, ispat külfeti kendisinde olan davalı işverenin, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle sonlandırdığı hususunu ispat edemediği değerlendirilmekle davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazandığı, dosya kapsamı yapılan işin niteliği ve tanıkların müşterek ve çelişkisiz beyanları birlikte değerlendirildiğinde; tanık anlatımlarından davacının fazla çalışma yaptığı, ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı, davacının ulusal bayram ve genel tatillerin tamamında çalıştığı, dinî bayramlarda ise çalışmadığı tanık beyanları ile ispat edildiğinden %30 makul bir indirim yapılarak, davacının işyerindeki toplam hizmet süresine göre 28 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, işverence izinlerin kullandırıldığına veya ücretlerinin ödendiğine ilişkin evrak ibraz edilmediğinden bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre talebin kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını, davanın niteliğinin belli olmadığını, hâkimin reddi talebinin değerlendirilmediğini, gerekçe kısa karar çelişkisinin olduğunu, iş sözleşmesinin işçi tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının şantiye şefi olduğunu, fazla çalışma ücretini hak etmeyeceğini, hafta tatilinin hatalı olduğunu, yıllık izinlerini kullandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, işin bitmesi gerekçesiyle işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedildiği, haftanın 6 günü 08.00-18.00 arasında haftalık 9 saat ve iki haftada bir gün hafta tatili çalışmasından kaynaklı olarak haftalık toplam 10,5 saat fazla çalışma yaptığı ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, dinî bayramlar dışında çalışıldığı ve yıllık izinlerin kullandırılmadığı veya ücretinin ödenmediği bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi hükmünün dosya kapsamına uygun olduğu kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvuru nedenlerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile hükmü temyiz etmiştir.


    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, fazla çalışma alacağı istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu 41 ve devamı maddeleri,

    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2.Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasındadır. İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye, aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması hâlinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, kanuni sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.

    3.Somut uyuşmazlıkta, davacının, davalıya ait iş yerinde şantiye şefi olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Bu husus davacının kabulünde olduğu gibi davacı tanıkları tarafından da beyan edilmiştir. Davacı tanıkları çalışma saatlerini davacının belirlediğini, davalı tanıkları davacının çalışma gün ve saatlerinin esnek olduğunu beyan etmişlerdir. Şantiye şefinin çalışma düzenini kendisinin belirlemesi ve dosya kapsamına göre çalıştığı şantiyede davacı işçi üzerinde çalışma koşullarını düzenleyen başka bir amirinin olmaması, davacının projeyi sevk ve idare eden kişi olması nedeniyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir. Buna göre, davacının çalışma düzenini kendisinin belirlediğinin anlaşılması karşısında, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle,
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,





    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara