Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6761 Esas 2022/7895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6761
Karar No: 2022/7895
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6761 Esas 2022/7895 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6761 E.  ,  2022/7895 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 12.07.1999 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 30.12.2015 tarihine kadar doğalgazdan elektrik üretimi yapan davalıya ait çevrim santralinde teknik ve bakım servisinde işçi sıfatı ile normalde haftada 45 saat süre ile çalıştırıldığını, davacının bulunduğu pozisyon ve yaptığı işin niteliği ile işverenin yaptığı işin sürekli ve kesintisiz devam etmesi gereken işlerden olması nedeniyle meydana gelen teknik arıza, acil ihtiyaç gibi durumlarda davacının işyerine çağrılıp çalıştırıldığını ve fakat bu çalışmalar karşılığının tam olarak ödenmediğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmaları karşılığının bazen hiç ödenmediğini, bazen eksik ödendiğini, yemek ve servis ücretinden yararlandırılan davacının aldığı son aylık brüt ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 8.277,90 TL olup 3 ayda 1 aylık ücret tutarında ikramiye ödemesi yapıldığını, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca 30.12.2015 tarihi itibarıyla feshedilmesine karar verildiğini, kullandırılmayan izin ücretlerinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple ve feshin son çare olması ilkesine uygun olarak 4857 sayalı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca 30.12.2015 tarihi itibarıyla feshedildiğini, dava dilekçesinde bahsedilenin aksine çalışanların davalı Şirket için yaptığı tüm fazla ya da ekstra olağan dışı hâllerde yapılan çalışmaların fazlasıyla ödendiğini, ayrıca yine çalışanlara tam sosyal hakların gecikmeden sağlandığını, davalı Şirkette uzun süredir ikramiye verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı iş sözleşmesi geçerli nedenle feshedilen davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fesih sırasında kullanamadığı 228 gün yıllık izin alacağının bulunduğu ancak taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden ise iddianın ispat edilmediği gerekçesiyle taleplerin reddine karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının iş sözleşmesinin davalı Şirkette yaşanan mali kriz sonrası feshin son çare olması ilkesine uyularak feshedildiğini, Mahkemece hesaplamaların net ücret üzerinden yapılması gerekirken brüt ücret üzerinden hesaplama yapılarak bu şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu, giydirilmiş ücretin yanlış tespiti ile bilirkişi raporundaki hesaplamaların da hatalı olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını ve izin alacağı bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iş sözleşmesinin işletmesel nedene (kadro daraltılması) dayalı olarak davalı tarafça geçerli nedenle feshedildiği, Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen ayrılış bildirgesinde işten çıkış tarihinin 30.11.2018, çıkış kodunun "04- İşveren tarafından haklı sebep bildirilmeden iş akdinin feshi" olarak gösterildiği, davalı tarafça feshin geçerli nedenle yapıldığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının ihtilafsız olduğu, davalı vekili hükme esas alınan giydirilmiş ücretin hatalı hesaplandığını savunmuş ise de bilirkişi raporunda hesaba dayanak ücret ve sosyal hakların davalı tarafça ibraz edilen ücret bordroları ile birlikte tanık anlatımlarıyla doğrulandığı, davacının yıllık izin alacağı yönünden ise kullandığının ya da karşılığının ödendiğinin ispatı davalı işverene ait olup davalı tarafından davacının yıllık izinlerini kullandığını gösterir yıllık izin defteri ve buna benzer yazılı belge sunulmadığı, davacının çalıştığı 16 yıllık hizmet süresine göre 290 günlük yıllık izin ücretine hak kazandığı, davalı tarafça ibraz edilen ücret bordrolarından toplam 62 günlük izin tahakkuku yapıldığı, davalı tarafın bakiye 228 günlük yıllık izin alacağının ödenmesinden sorumlu olduğu, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi hükmünden sonra davalı tarafça bir kısım yıllık izin kullanma talep belgeleri ibraz edilmişse de bu kayıtların borcu sona erdiren ödeme belgesi niteliğinde bulunmadığı, alacaklara brüt olarak hükmedilmesinde hatalı bir durum olmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı ayrıca kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen nedenlerle hükmü temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık; fesih, giydirilmiş ücretin tespiti, alacaklara brüt olarak hükmedilmesinin hatalı olup olmadığı ve davacının yıllık izin alacağının hesaplanmasına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde, İlk Derece Mahkemesi tarafından karar verildikten sonra dosyaya sunulan yıllık izin belgelerinin incelenmediği ve bu belgelerin yıllık izin talep formları olup ödeme belgesi niteliğini haiz olmadığı ifade edilmiş ise de davacı vekilinin 26.09.2019 harç tarihli ıslah dilekçesinde davacının kullanmadığı 26 gün yıllık izin hakkının bulunduğunu belirterek ıslah yaptığı ve işverence sunulan belgelerdeki izin kullanım süresinin 202 gün altında olduğu görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi hatalı ise de bu durumun sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.

    3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş, kararın (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara