Esas No: 2021/4434
Karar No: 2022/3317
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4434 Esas 2022/3317 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/4434 E. , 2022/3317 K.Özet:
Davacı, müşavir ve yüklenici şirketlerle imzaladığı sözleşmeler çerçevesinde yapımı gerçekleştirilen konutlarda meydana gelen eksiklik ve ayıplar nedeniyle dava dışı konut sahiplerinin açtığı davalar sonucunda ödediği tazminatları müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan tahsil etmek istemiştir. Ancak davalılar, eksik ve ayıplı işlerin kendilerine ait olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak istinaf mahkemesi bu kararı esastan reddetmiştir. Yargıtay ise davalıların savunmalarının değerlendirilmeden verilen kararın doğru olmadığını belirterek mahkemenin bir bilirkişi kurulu oluşturup detaylı inceleme yapmasını talep etmiştir. Kanun maddeleri ise; alacak davası için Hukuk Muhakematı Kanunu'nun 355. maddesi, rücu davası için Borçlar Kanunu'nun 130. maddesi, müteselsil sorumluluk için Borçlar Kanunu'nun 121 ve 122. maddeleri, yapım işleri hakkında ise Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 26/5. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalılar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 14.06.2022 günde davalı ... Ticaret A.Ş. vekili Avukat ..., davalı . .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 1. Bölge 1040 Adet Konut, Ada İçi Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İkmal İşine ilişkin müşavir şirket olarak davalı ..... Şirketi ile 08.09.2006 tarihli ve yüklenici olarak davalı ... Şirketi ile de 26.07.2007 tarihli götürü bedelli sözleşmeler akdedildiğini, dava dışı konut alıcısı olan 567 kişi tarafından Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemelerinde eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle açılan davalarda hüküm altına alınan alacakların Kocaeli İcra Dairelerinde takibe konulduğunu, müvekkilinin hüküm altına alınan tutarlar ve harçlar için toplam 1.965.945TL ödediğini, davalıların müşavir ve yüklenici olarak eksik ve ayıplı işlerden sorumlu olduklarını öne sürerek 1.965.945 TL'nin icra dosyalarına yapılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yüklenici ve müşavir firma vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; müvekkillerinin akdedilen sözleşme, şartname ve protokol kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, konutların eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacı iş sahibi idarenin özürlü rampası yapımının imkan dahilinde olmaması nedeniyle söz konusu işi iptal ettiğini ve yüklenici hakedişinden bu imalat bedelini düştüğünü, asansörlerin 2012 yılı yönetmeliğine göre değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, intercom sisteminin site yönetimi tarafından ilgili firmaya haber verilmeden değiştirildiğini ve garantiden çıkılmasına sebebiyet verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile 1.958.556,37TL'nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi sonucunda istinaf mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava; imalat hatasından kaynaklanan ayıp ve eksik iş nedeniyle ödenen tazminatın rücu yoluyla tahsiline yönelik alacak davasıdır. Rücu alacağı başkasına ait bir borcun tamamen veya kısmen ifa edilmesinde ifada bulunan kişinin asıl borçludan talep edebileceği bir alacaktır. Başkasına ait borcu ifa eden kişinin asıl borçluya rücu hakkı asıl borçluyla arasında bir sözleşme ilişkisine dayanabileceği gibi haksız fiil hükümlerine de dayanabilir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı yüklenici ... San...Ltd. Şti’nin davacı idare ile imzaladığı 26.07.2007 tarihli sözleşme ile Kocaeli, Gündoğdu, 1. Bölge 1040 adet konut, adaiçi alt yapı, çevre düzenlemesi ikmal inşaatı işini üstlendiği, Yapım işleri Genel Şartnamesinin sözleşme eki olduğu anlaşılmış, şartnamenin 26/5. maddesinde ise yüklenicinin yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Yine davacı idare ile davalı müşavir firma arasında 08.09.2006 tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmenin 52. maddesinde, danışmanın bu sözleşme ile taahhüt ettiği işlerin yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapılmaması, meslek ahlakına uygun davranılmaması, bilgi ve deneyimini idarenin yararına kullanılmaması ve benzeri nedenlerle meydan gelen zarar ve ziyandan yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İlgili sözleşme maddeleri incelendiğinde, davacı idarenin rücu talebi, sözleşmelerinin bu maddelerine dayanmaktadır. Bir alacağın rücu davasına konu olabilmesi için başkasına ait bir borcun üçüncü kişiye ödenmesi gerekmektedir. Üçüncü kişiye ödenen borçtan, adına ödeme yapılan kişi sorumlu değilse bu kişiye karşı rücu davası açılamaz. Somut olayda, davacı idare davalı yüklenicinin yapmış olduğu işlerde eksik ve ayıplar nedeniyle kendisinden konut satın alan kişilere icra yoluyla ödeme yaptığı iddiasında bulunmuş ise de, gerek davalı yüklenici gerekse de davalı müşavir firma savunmalarında, konut satın alanlar tarafından talep edilen eksik ve ayıplı işlerin davalı yüklenicinin idare ile yaptığı sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerden olmadığı, sözleşmede düzenlenmeyen ya da sonradan davacı idare tarafından yapımından vazgeçilen ve bedeli ödenmeyen işten dolayı kendi sorumlulukları bulunmadığı savunmasında bulundukları halde mahkemece bu savunma hakkında değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
İş bu nedenle mahkemece yapılacak iş, davacı idareden konut satın alanlar tarafından açılan davalarda talep edilen eksik ve ayıplı işlerin, davalı yüklenici ve müşavir firmanın davacı idare ile imzaladıkları sözleşme kapsamına giren işlerden olup olmadığı konusunda, alanında uzman bilirkişi kurulundan elverişli ve denetime açık olacak şekilde rapor alınması, rapora itirazlar olduğu takdirde bu itirazların giderilerek sonucuna uygun karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan 3.815,00TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 14.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.