Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6868 Esas 2022/7797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6868
Karar No: 2022/7797
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6868 Esas 2022/7797 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6868 E.  ,  2022/7797 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 2000 yılının Aralık ayından itibaren şoför olarak çalıştığını, dinî ve millî bayramlarda, diğer resmî tatillerde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, müvekkilinin sürekli araç üzerinde olduğunu, sadece varış noktalarında kısa bir süre dinlendikten sonra günün kalan bölümünde çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin aylık ücretinin asgari kısmının bankaya yattığını, kalanının elden ödendiğini, rızası dışında ücretinden yılda iki defa elbise ücreti kesildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesini 15.04.2011 tarihinde ücretinden yasal olmayan kesintiler yapılması, ücretinin eksik ödenmesi, primlerinin eksik yatırılması, kanuni alacak haklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

    Davalı Cevabının Özeti
    Davalı vekili; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının emekli olmak suretiyle Şirketten ayrıldığını, hak kazandığı kıdem tazminatını aldığını, davacının normal şartlarda çalışma süresinin haftalık 45 saati aşmadığını, fazla çalışılan zamanlarda da fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini, davacının hafta tatillerinde ve dinî bayramlarda çalışmasının söz konusu olmadığını, işin gerektirmiş olduğu durumlarda yapmış olduğu çalışmaların karşılığının ödendiğini, davacının hak etmiş olduğu tüm ücretlerinin bordrolara tahakkuk ettirildiğini ve banka kanalıyla ödendiğini, davacının hak kazanmış olduğu yıllık izinlerinin bir kısmını kullandığını, kullanmamış olduğu izinlerin karşılığı olan ücretin de kendisine iş sözleşmesinin feshinde ödenmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti
    Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının ücretlerinin ödenmediği için iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
    Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.06.2020 tarihli ve 2017/15507 Esas, 2020/4972 Karar sayılı ilâmı ile otobüs şoförü olarak görev yapan davacının asgari ücret ve gidilen sefere göre harcırah karşılığı çalıştığı, bu çalışma şeklinde harcırah ve sabit ücret üzerinden tespit edilecek ücrete göre fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken sadece asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmasının hatalı olduğu, söz konusu çalışma şeklinde fazla çalışma ücretinin zamsız kısmının harcırah ödemeleriyle karşılandığı kabul edilerek hesaplamanın 0,50 zam kısmına göre yapılması gerektiğinin de gözden kaçırılmaması gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Gerekçe:
    1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına ve özellikle temyiz sebepleri ile sınırlı yapılan temyiz incelemesine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

    2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

    Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı).

    Somut uyuşmazlıkta, bozma ilâmından önce Mahkemece verilen ilk kararda 3.391,00 TL brüt fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmış, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce fazla çalışma ücretinin hatalı hesaplandığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak 2.075,03 TL brüt fazla çalışma ücretinin hüküm altına alındığı görülmüştür. İlk kararın davalı tarafından temyiz edilmediği de dikkate alındığında hükmedilen miktar yönünden davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı şekilde fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara