Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6636 Esas 2022/8021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6636
Karar No: 2022/8021
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6636 Esas 2022/8021 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacının davalıya ait iş yerinde aralıksız çalıştığı ve fazla çalışma ücretinin ödenmediği iddiasıyla açtığı davada, mahkeme kısmen kabul kararı vermiştir. Ancak, yapılan temyiz sonucunda Yargıtay'ın bozma kararı verdiği belirtilmiştir. Yeniden yapılan yargılamada, davacının haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığına dair resen yapılan değerlendirmenin doğru olduğu ancak, puantaj kayıtlarında yer alan imzaların davacıya ait olup olmadığına dair inceleme yapılmaksızın verilen kararın hatalı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hesap pusulalarında imza bulunmayan dönemlerde de ödenen tutarın mahsup edilmesi gerektiği ancak, bu durumun göz ardı edilerek hesaplama yapıldığı ifade edilmiştir.
Madde 31: Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir.
Kanun 6100: Anayasamızın 141 inci maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durum
9. Hukuk Dairesi         2022/6636 E.  ,  2022/8021 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01.06.2005-24.06.2013 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, net ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, yaz dönemlerinde günde 12-16 saat aralığında çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, 17.08.2012 tarihli ihtarname çekildiğini ancak davalının ihtarnameden sonra da davacının fazla çalışma ücretlerini ödemediğini belirterek fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti
    Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak, davacının çalışma saatlerinin 09.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, işyerinde üç vardiya bulunduğunu, nadiren fazla çalışma yaptığını ve bu fazla çalışmalarının da ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti
    Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
    Kararın tarafların temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarihli ve 2015/35370 Esas, 2018/19241 Karar sayılı kararı ile tarafların diğer temyiz itirazları reddedilerek; “davacının, işverene gönderdiği 17.08.2012 tarihli ihtarnamede; mesai başlangıç saatinin sabah 08:00, mesai bitim saatinin ise yaz sezonunda 19:00 olduğunu, dava dilekçesinde de çalışma saatleri belirtilmeksizin yaz dönemlerinde günde oniki-onaltı saat çalıştığını beyan ettiği görülmektedir. Fazla çalışma ücreti alacağı davacı tanıklarının anlatımlarına göre hesaplanarak hüküm altına alınmıştır ancak davacı tanıklarının davacının çalışma saatleri ile ilgili beyanları birbirinden farklı olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; çalışma saatleri belirtilmeksizin davacının haftanın üç günü günde onaltı saat, diğer üç günü ise günde oniki saat çalıştığı, gün içinde iki saat antre kullandığı belirtilerek haftada 27 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2015/35350 esas, 2018/19250 karar sayılı dosyada, davacının aynı işi yaptığı ve davalı tarafından işyeri çalışanlarının imzalarını içeren bir kısım puantaj kayıtlarının sunulduğu görülmüştür. Söz konusu kayıtlar bu dosya içine de alınarak, anılan kayıtlar ile ihtarname de belirten çalışma saatleri, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hak kazandığı halde ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı denetime açık şekilde belirlenmelidir. Ayrıca, davacının işverene gönderdiği 17.08.2012 tarihli ihtarnamede ve dava dilekçesinde, net 1200,00 TL ücretle çalıştığını beyan ettiği görülmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davacının beyanını aşar şekilde en son net 1600,00 TL ücret ile çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının anılan ihtarnamede ve dava dilekçesinde belirttiği ücret miktarı dikkate alınmaksızın talep aşılarak hesaplama yapılması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Diğer yandan, davacı dava tarihinden önce davaya konu alacağın ödenmesi için davalı işverene ihtarname göndermiş olup, talep ettiği alacak yönünden davalı işveren dava tarihinden önce temerrüde düşürülmüş olduğundan, temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmemesi de hatalıdır.” gerekçeleri ile bozma kararı verilmiştir.

    Mahkeme bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada; farklı bir bilirkişiden alınan 28.03.2020 tarihli rapor doğrultusunda ancak rapordaki haftalık 9 saat fazla çalışma yapıldığı yönündeki belirlemenin aksine davacının 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığına ilişkin talebi ile bağlı kalınarak ara dinlenme süresi düşüldüğünde günlük 10 saat çalışarak haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı resen tespit edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Temyiz
    Karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Gerekçe
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti alacağı uyuşmazlık konusudur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31 inci maddesinde "hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir" şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141 inci maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlal eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.

    Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapıldığı belirtilen yargılama neticesinde, dosya içerisine alınan puantaj kayıtları ve ücret bordrolarının esas alındığı belirtilerek fazla çalışma ücreti alacağının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı vekili tarafından puantaj kayıtlarında yer alan imzaların davacıya ait olmadığı, işyeri bölüm yöneticisi tarafından imzalanmış olduğu yönünde imza itirazında bulunulmuştur.

    Ne var ki Mahkemece, davacının imza itirazı hususunda bir inceleme yaptırılmaksızın karar verilmiş ve belgeler değerlendirmeye alınmamıştır. Mevcut durum karşısında, hâkimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacının medarı tatbik imzaları toplanmak ve imza örnekleri alınmak suretiyle yaptırılacak imza incelemesi neticesinde sonucuna göre belgeler bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu yönde bir işlem yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    Bununla birlikte; Mahkemece davacının talebi gözetilerek haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı yönündeki resen yapılan değerlendirme isabetli bulunmakta ise de, hesap pusulalarında imza bulunmayan ancak fazla çalışma tahakkuku bulunan aylar bakımından; öncelikle banka kayıtları getirtilip karşılaştırma yapılarak ödenen tutarın mahsup edilmesi gerekirken, yalnızca tahakkuk bulunduğu gerekçesiyle söz konusu dönemlerin dışlanması suretiyle hesaplama yapılması da yerinde değildir.

    Sonuç
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara