Esas No: 2022/7279
Karar No: 2022/9292
Karar Tarihi: 15.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/7279 Esas 2022/9292 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/7279 E. , 2022/9292 K.Özet:
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda, boşanma davasında davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddedildiği, ancak davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminatları ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz isteğinin kabul edildiği belirtiliyor. Kadın yararına takdir edilen tazminat ve nafakanın az olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri dikkate alınarak daha uygun miktarlarda tazminat ve nafaka belirlenmesi gerektiği ifade ediliyor. Kararın bu sebeplerle bozulduğu ve dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine gönderildiği belirtiliyor.
Detaylı Kanun Maddeleri Açıklamaları:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Haklar kötüye kullanılamaz. Kötüye kullanım hukuka aykırıdır.\"
Bu madde hakkaniyet ilkesine dayanarak, davacı-davalı kadın yararına daha uygun bir miktarda maddi ve manevi tazminatın belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri:
\"Madde 50 - Haksız fiillerin zararlarının tazmin edilmesinde hukuki durumlar esas alınır.\"
\"Madde 51 - Maddi ve manevi tazminat tahtında asıl olan zarardır. Ancak heyet-i ilmiye tarafından belirlenecek olan miktarlar adilane olmak mecburiyetindedir.\"
Bu maddeler de tazminat belirlenirken hukuki durumların ve zararın esas alınması gerektiğini belirtirken, belirlenen miktarın adilane olması gerektiğini ifade ediyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (2/a) ve (2/b) bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle erkeğin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Hanifi'ye yükletilmesine,
istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Caneser'e geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.15.11.2022 (Salı)