Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7041 Esas 2022/7966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7041
Karar No: 2022/7966
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7041 Esas 2022/7966 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İşçinin sürekli işçi kadrosuna geçişinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücret miktarının belirlenememesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla açılan alacak davasının reddine karar verilmiştir. Bozmaya uyulması sonucu yeniden yapılan yargılamada, arabuluculuk faaliyeti dava şartının yerine getirilmediği için talep dönemi yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulduğundan karar bozulmuştur. Dosyada usul eksiklikleri yönünden bir sorun olmadığı belirtilerek, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127. maddesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi kapsamında tüm alacakların ödendiği savunulmuştur. Karar metninde, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun \"Dava şartı olarak arabuluculuk\" başlıklı 3. maddesi ve birinci fıkrası belirtilerek, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvur
9. Hukuk Dairesi         2022/7041 E.  ,  2022/7966 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 42. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 42. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosunda çalıştığını, kadroya geçerken belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince müvekkilinin sürekli işçi kadrosuna geçirilirken asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 2019 yılına gelindiğinde ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekildiğini ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle müvekkilinin ücretinin düşürüldüğünü, bu nedenle de müvekkilinin ücretinin, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının eksik ödendiğini iddia ederek fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili, dava konusu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesi kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi kapsamında tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    ... 42. İş Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2019/510 Esas, 2020/385 Karar sayılı kararıyla davacının açık rızası olmadan ücretinin düşürülemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli ve 2021/2072 Esas, 2021/2364 Karar sayılı kararıyla davacının kadroya geçirilmesi sırasında imzalanan iş sözleşmesinde ücret miktarının belirlenmediği ve bu sebeple fark alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 13.01.2022 tarihli ve 2021/12009 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararıyla kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmış olduğu görüldüğünden sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, buna göre taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacakların hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda talep edilen alacakların belirlendiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı ile imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde oran kısmının dolu olmadığını, Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca; "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.

    3. Değerlendirme
    1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Bozma ilâmı ile taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.



    3. Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 21.05.2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmış, Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamalar 30.06.2019 tarihi esas alınarak yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra, ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan tarih arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara