Esas No: 2022/6910
Karar No: 2022/8004
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6910 Esas 2022/8004 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6910 E. , 2022/8004 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi iş yerinde uzman doktor olarak 01.07.2017 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladığını, davacıya ihbar süresi verilerek 06.09.2019 tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin haksız olarak sonlandırıldığını, müvekkilinin aylık 10.000,00 TL ücret almasına rağmen davalı işveren tarafından ücretinin bir kısmı elden, kalanı ise bankaya yatırılmak suretiyle ilk üç ay Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında tam olarak ödendiğini, devam eden aylarda ise elden verilen ücretin ödenmediğini, sadece 2019 yılı Mayıs ayı sonunda ve Haziran ayı içinde iki parça halinde ücretinin bankaya tam olarak yatırıldığını, 2017 yılı Ekim ile 2019 yılı Mayıs ayı arası dönemde on dokuz aylık ücreti, 2019 yılı Haziran ile Eylül arası üç aylık ücretin eksik ödendiğini, 2019 yılı Mayıs ayı ücretinin Haziran ayı içinde bankaya tam olarak ödendiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ve ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Şirket yetkilisi 18.10.2019 tarihli imzalı ve kaşeli dilekçe ile davacının tam zamanlı hizmet sözleşmesine rağmen part time şeklinde çalıştığını belirterek yargılama sürecinde davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında davacının iş sözleşmesinin (04) kodu ile "belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi" olarak sonlandırıldığının tespit edildiği, banka kayıtlarının incelenmesinde davacıya 10.09.2019 tarihinde kıdem tazminatı olarak 11.238,77 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından sonlandırıldığı ve davacının bakiye kıdem tazminatı alacağının bulunduğu, davalı işverence davacının yıllık izin kullandığına dair yıllık izin belgesi ibraz edilmediği, davacı talebi ile bağlı kalınarak davacının 23 gün yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, banka kayıtları, davacının yaptığı iş ve Türk Tabipler Birliği tarafından bildirilen emsal ücret davacının talebini aşmadığından ücretin net 10.000,00 TL olduğu, imzasız ücret bordroları ve banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının bakiye ücret alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Şirket yetkilisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Şirket yetkilisi; davaya ancak 4. duruşmada bilirkişi raporu tebliğ edildiğinde katılabildiklerini, ilk duruşma tebligatının ilgisiz kişiye teslim edildiğini, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını, Mahkemece geç katılmaları nedeniyle hiçbir savunma yapmalarına imkân verilmediğini, davacının gerçek ücretinin aylık ücret ve prim toplamı olan 5.120,00 TL olduğunu, part-time çalıştığı hâlde ücretinin düzenli ödendiğini, davacının hasta ve personel şikâyetleri üzerine işten çıkarıldığını, kıdem tazminatı ve alacaklarının 4.000,00 TL üzerinden brütü hesaplanarak banka yolu ile ödendiğini, davacının çalışma süresince ücret almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ücret bordrolarının imzalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde uzman doktor olarak çalışmış olan davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 06.09.2019 tarihinde sona erdirildiğinin ve fesihten sonra 10.09.2019 tarihinde bir miktar kıdem tazminatı ödemesi yapıldığının anlaşıldığı, banka kayıtları gereğince yapılan ödemeler, emsal ücret araştırması birlikte değerlendirilerek tespit edilen net 10.000,00 TL ücretin dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu, bu durumda davacının bakiye kıdem tazminatı ve ücret alacağı hesabında bir hatanın bulunmadığı, davalı tarafa çıkarılan tebligatta tebliğ tarihinin 04.10.2019 olduğu, davalı Şirket yetkilisi tarafından 18.10.2019 tarihli dilekçe ile Mahkemece istenen belgelerin sunulduğu ve davacının part - time çalıştığının belirtildiği, dolayısıyla davalının açılan davadan başından beri haberdar olduğu, talep edilen alacaklar yönünden davalı tarafından sunulan belgeler değerlendirilerek sonuca gidildiğinin anlaşılmasına göre davalı tarafın tebligatın usulsüz olduğu savunmasının sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret alacağı ile hukuki dinlenilme hakkının ihlâl edilip edilmediği konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.