Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6763 Esas 2022/7936 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6763
Karar No: 2022/7936
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6763 Esas 2022/7936 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6763 E.  ,  2022/7936 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Anadolu 13. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesine göre davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini, ancak 2019 yılındaki ücret belirlenirken, 2019 yılı asgari ücretinin belirli oran fazlası yerine sadece 2018 yılının Aralık ayındaki ücretin %4 oranında artırılması suretiyle hesaplanan ücretin davacıya ödenmeye başlandığını, bu hatalı uygulamadan fark alacakların doğduğunu iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle zamanaşımının dikkate alınması gerektiğini, ücretin iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre belirlendiğini, davacıya yapılan ödemelerin tam ve eksiksiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Mahkeme kararında en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin usul ve kanuna aykırılık teşkil ettiğini, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin değerlendirilmediğini, davacının Bakanlık nezdinde sürekli işçi kadrosuna 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca 02.04.2018 tarihinde geçirildiğini, bundan önceki dönemlerde hizmet alım yoluyla ihale alan şirketlerle akdettiği bireysel iş sözleşmelerine göre çalıştığını, davacının artık kamusal bir statü içine girdiğini ve bu statünün öngördüğü haklardan yararlanabildiğini; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5665 Esas, 2020/14048 Karar sayılı kararında da bu hususun açıklandığını ve Bakanlık genel uygulamasının hukuka uygun bulunduğunu; İdare ile davacı arasında asgari ücretin belli oranda fazlasının ödeneceği konusunda bireysel iş sözleşmesi hükmü bulunmadığını; bahse konu işçilik alacağı ile ilgili Kamu Denetçiliği Kurumunun 17.07.2020 tarihinde “Kurumumuzca yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; Anayasanın 55 ve 65 inci maddeleri ile 375 sayılı KHK’nın Geçici 23 üncü maddesindeki düzenleme ile yukarıda belirtilen diğer ilke ve esaslar dikkate alındığında, yasama yetkisi kapsamında düzenlenen bir konuda, idarelerin aksine bir uygulama yapamayacağı, Devletin, sosyal ve ekonomik yükümlülüklerini mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirmekle yükümlü olduğu, sürekli işçilerin ücret ve diğer mali haklara ilişkin taleplerinin de bu ilke ve esaslar ile geçerli olan Yüksek Hakem Kurulu kararlarına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Dolayısıyla başvuranın ücreti, İdare tarafından anılan düzenlemelere uygun bir şekilde belirlenmiş olup İdarenin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı; bununla birlikte, 31.10.2020 tarihinde süresi dolacak olan Yüksek Hakem Kurulu kararı sonrasında, başvuranla benzer durumda olan sürekli işçilerin ücret zammı hususundaki talebinin, ülkenin mali kaynakları ile sosyal ve ekonomik koşulları da dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı” yönünde karar verdiğini; bu karara dayanak olan Anayasa’nın 55 ve 65 inci maddeleri ile 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesindeki düzenleme ve diğer ilke ve esaslarla, yasama yetkisi kapsamında düzenlenen bir konuda idareler tarafından aksine bir uygulama yapılamayacağına ilişkin gerekçeler dikkate alındığında hukuka aykırı olarak verilen kararın kaldırılması gerektiğini; Yargıtayın belirtilen kararını konu alan ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 01.06.2021 tarihli ve 2021/540 Esas 2021/1203 Karar sayılı kararında da davanın reddine karar verildiğini; davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırıldığından ve sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağından davalı Bakanlığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelere ilaveten davacı işçinin kadroya geçiş aşamasında sözleşmeyi akdederek herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini açıkça beyan etmesine rağmen, feragat ettiği haklarına istinaden işbu davayı açmasının ahde vefa, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uygun olmadığını savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra fark işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

    3. Değerlendirme
    Somut uyuşmazlıkta, dava konusu edilen alacakların bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak hesaplandığı ve temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçenin yerinde olduğu görülmüştür.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    16.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara