Esas No: 2022/7433
Karar No: 2022/9556
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/7433 Esas 2022/9556 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/7433 E. , 2022/9556 K.Özet:
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararda, erkek tarafından açılan davada kadının davasının kabul edildiği, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden, kadın tarafından ise katılma yoluyla erkeğin davasının kabul edildiği, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edildiği belirtiliyor. Karar, davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddedilmesi, davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminatı yetersiz bulunarak daha uygun bir miktar takdir edilmesi gerektiği, yoksulluk nafakasının da daha uygun bir miktar takdir edilmesi gerektiği sonucuna varılarak bozulmasına karar verildiğini ifade ediyor. Kararda, temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranının artırılması öngörüldüğü belirtiliyor.
Kanun maddeleri:
- 6100 HMK'nın 362. Maddesinin 1. fıkrasının b bendi
- 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı erkeğin, ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
6100 HMK'nın 362. Maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değer kırık bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m . 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranının artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "107.090,00 TL" olarak belirlenmiştir.
Temyize konu ziynet alacağı miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz dilekçesinin ziynet alacağı davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerketirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı erkeğin, ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Eda'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022 (Çrş.)