Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7169 Esas 2022/8052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7169
Karar No: 2022/8052
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7169 Esas 2022/8052 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7169 E.  ,  2022/8052 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, müvekkili davacının davalı ... Müdürlüğüne ait işyerinde, başından beri davalı işçisi olarak çalışmasına rağmen değişen alt işveren şirketlerin işçisi olarak gösterildiğini, iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmaksızın, yazılı bildirimle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve buna bağlı mali haklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

    Davalılar Cevaplarının Özeti
    Davalı ... vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, davanın alt işveren şirketlere yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca işçinin yerine getirdiği iş yönünden İdarenin asıl işveren alt işveren ilişkisi kurma yetkisi bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti
    İlk Derece Mahkemesince yapılan ilk yargılamada, davacının talebi üzerine davacının fesih tarihi itibarıyla çalıştığı son alt işveren Şirket olan...Arıtma Mad. Enerji Yapı Turz. San. Tic. Ltd. Şti. davaya dahil edildikten sonra 11.10.2013 tarihli ve 2013/1251 Esas ve 2013/1084 Karar sayılı karar ile dahili davalıya yönelik davanın reddine, davalı ... Müdürlüğüne yönelik davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının Karayolları Genel Müdürlüğündeki işine iadesine ve davacıya ödenmesi gereken mali hakların tespitine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin belirtilen kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2014 tarihli ve 2013/36982 Esas, 2014/3086 Karar sayılı kararı ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiği; ayrıca davacının hangi alt işverenler nezdinde çalıştığı, bunların davacı tarafça emsal olarak sunulan dosyalarda yer alan işverenler ile aynı olup olmadığının değerlendirilmesi, 6001 sayılı ...’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un (6001 sayılı Kanun.) 4. maddesi uyarınca, davacının yürüttüğü iş açısından alt işveren ilişkisinin kurulabilir olup olmadığının denetlenmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin talebi üzerine yeniden yapılan incelemede, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 06.11.2014 tarihli, 2014/29155 Esas ve 2014/30664 Karar sayılı kararı ile dosya kapsamından son alt işverene şirketin davaya dahil edildiği anlaşıldığından bahse konu bozma kararının taraf teşkiline ilişkin (1) numaralı bendinin ortadan kaldırılmasına; (2) numara ile gösterilen ve seri nitelikli dosyalarda muvazaa olgusunun açıklanan şekilde araştırılması yönündeki bozma konusunda ise bir maddi hatanın saptanmadığına karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılamada, 27.11.2018 tarihli, 2016/355 Esas ve 2018/549 Karar sayılı karar ile davacının gerçek işvereninin ... olduğu ve bu tespitin fiili ve hukuki duruma uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının ...’ndeki işine iadesine ve buna bağlı mali hakların tespitine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin belirtilen kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 13.03.2019 tarihli, 2019/1665 Esas ve 2019/5940 Karar sayılı kararı ile dosya kapsamına göre, son alt işveren...Arıtma Mad. Enerji Yapı Turz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 24.12.2013 tarihinde ...Proje Mühendislik İnşaat A.Ş.’ye aktif ve pasifleri ile birlikte devrolunduğu ve tüzel kişiliğinin bu şekilde sonlandırıldığı; bu durumda şirketi aktif ve pasifleri ile devralan ...Proje Mühendislik İnşaat A.Ş.’nin davaya dahil edilmeden yargılamanın sonuçlandırılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılamada, 21.02.2020 tarihli, 2019/349 Esas ve 2020/84 Karar sayılı karar ile ...Proje Mühendislik İnşaat A.Ş. davaya dahil edilmiş; ancak ... 16.İş Mahkemesinin 2011/1543 Esas ve 2012/639 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ve tüm dosya kapsamı ile davacının ... işçisi olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, yeniden davacının ...’ndeki işine iadesine ve buna bağlı mali hakların tespitine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin belirtilen kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiş olup; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 07.10.2020 tarihli, 2020/6148 Esas ve 2020/11007 Karar sayılı kararı ile her ihale sözleşmesinin kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği, davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri dosya arasına celp edilip, söz konusu ihale dönemleri için muvazaanın varlığı bakımından kesinleşmiş bir yargı kararının bulunup bulunmadığı irdelenerek, davacının çalıştığı döneme ilişkin yapılan ihale sözleşmeleri hakkında kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmaması hâlinde, döneme ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek, yapılan işin asıl iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, yapılacak işin teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirip gerektirmediği, aynı işte asıl işveren işçileri ile diğer davalı işçilerinin birlikte çalışıp çalışmadığı belirlenerek ve gerektiği taktirde bu hususun tespiti için uzman bilirkişilerden rapor aldırılmak sureti ile asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı tespit edildikten sonra sonuca gitmek gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay kararları, aynı konuda davalı ... aleyhine ... 4. ve 6. İş Mahkemeleri'nde ikame edilen kesinleşmiş kararlar ile davacı tarafından davalı ... aleyhine ... 16. İş Mahkemesi'nin 2011/1543 Esas sayılı dosyasında ikame edilen ve kesinleşen karar gerekçe gösterilmek suretiyle ile davacının ... işçisi olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, yeniden davacının ...’ndeki işine iadesine ve buna bağlı mali hakların tespitine karar verilmiştir.

    Temyiz Başvurusu
    Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

    Gerekçe
    Dosya içeriğine göre davacının davalı ... Müdürlüğüne ait işyerinde, yol bakım, onarım, kar ve buzla mücadele işlerinin yapılması işinde 03.01.2011 tarihinden itibaren değişen alt işverenlere bağlı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının iş sözleşmesi 25.03.2013 tarihinde sözlü olarak feshedilmiştir.
    6001 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi uyarınca, davalı Kurumun görevleri kapsamındaki işlerin bir kısmını üçüncü kişilerden satın alması mümkündür. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 inci maddesinin altıncı fıkrasında öngörülen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmesine ilişkin unsurun varlığı aranmaz. Bu açıklamalara göre davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli biçimde kurulduğu kabul edilmelidir. Bununla birlikte, geçerli bir şekilde kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisi muvazaa denetimine tabidir.
    Mahkemece emsal dosyalarda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş kararlar bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, emsal olduğu belirtilen kararlar, 2012 ve önceki yıllara ait asıl işveren alt işveren ilişkisi kuran hizmet alım sözleşmelerine ilişkindir. Dairemiz uygulamasına göre, her ihale kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Önceki ihale sözleşmelerinin muvazaalı olması, sonraki ihale sözleşmelerinin de muvazaalı olduğunu göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan önceki sözleşmelerin muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş kararların son döneme ait ihale sözleşmesi yönünden bağlayıcılığından söz edilemez.
    Dosyada son ihale dönemine ilişkin ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğuna yönelik herhangi bir delil bulunmamaktadır. Tanık anlatımlarına göre de davacının ihale konusu işlerde bakım işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. İş ile ilgili emir ve talimatlar, davalı ... yetkililerince verilmiş olsa dahi, bu husus tek başına ilişkinin muvazaalı olduğunu kabule yeterli değildir. Asıl işverenin işin yapımına ilişkin genel emir ve talimatlar vermesi olağan karşılanmalıdır. Mevcut delil durumuna göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilemez.
    İş sözleşmesi 4857 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak sözlü feshedildiğinden feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetlidir. Ancak fesih tarihi itibarıyla davalılar arasındaki ilişki muvazaaya dayanmadığından davacının davalı Şirkete ait işyerine iadesine karar verilmesi gerekirken, davalı ... Müdürlüğüne ait işyerine iadesi hatalı olmuştur.
    Öte yandan, her ne kadar mahkemece gerekçeli karar başlığında dava tarihi 09.12.2014 olarak belirtilmiş ise de; dava tarihinin 10.04.2013 olduğu anlaşılmakla, bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata mahiyetinde değerlendirilip bozma sebebi yapılmamıştır.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2.İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı ...’ne ait işyerinde İŞE İADESİNE,
    3.Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4.Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
    5. Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan, alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 56,40 TL harcın (bozma kararı öncesi davalı ...’den tahsiline karar verilen 30,10 TL karar ve ilâm harcının makbuz ibrazı halinde ibrazı halinde 26,30 TL) ...’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
    6. Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    7- Davacı tarafından yapılan 1.710,50 TL yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8- Davacı tarafınca yatırılan 24,30 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 48,60-TL yargılama giderinin davalı ...'nden alınarak davacıya verilmesine,
    9- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde ilgililere iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı ...Proje Mühendislik İnşaat A.Ş.'ye iadesine, 20.06.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.







    Hemen Ara