Esas No: 2022/7060
Karar No: 2022/9517
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/7060 Esas 2022/9517 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/7060 E. , 2022/9517 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, boşanma davasında davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden verilen kararın temyiz edildiği davada, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur. Ancak, mahkeme, kusur incelemesinde hatalı bir karara varıldığından işin temyize açılan kısmının bozulmasına karar vermiştir. Bu karar sonucunda, davacı-karşı davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminat verilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51 maddelerinin dikkate alınması gerektiği açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğe “hakaret, aşağılama, ... ihtiyaçlarını karşılamadığı, fiziksel şiddet uyguladığı”, davacı-karşı davalı kadına ise, “fiziksel şiddet uyguladığı” kusur olarak yüklenerek erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğunun kabulü ile kadın lehine tazminat ile nafakaya hükmedilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi gerekçeli kararında kusur değerlendirilmesi yaparken “ilk derece mahkemesince, tarafların karşılıklı fiziksel şiddet uygulamaları, yine erkeğin kadına hakaret etmesi ve aşağılaması nedeniyle kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğunun belirlendiği” belirtilerek erkeğe yüklenen “hakaret ve aşağılama” vakıalarının eski yıllara ait olup sonrasında evliliğin devam ettiği af kapsamında kaldığı gerekçesiyle erkeğin kusurlarından çıkarılmış; tarafların karşılıklı kusurlu eylemleri dikkate alındığında eşit kusurlu oldukları kabul edilerek, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan kusur incelemesinde, ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlardan “hakaret ve aşağılama” kusurları affa uğradığından bahisle çıkarılmış, erkek üzerinde ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlardan “fiziksel şiddet ve ... ihtiyaçlarını karşılamadığı” kusuru, kadının üzerinde ise “fiziksel şiddet” kusuru kalmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin üzerinde kalan “ fiziksel şiddet ve ... ihtiyaçlarını karşılamadığı”kusuru ve kadının üzerinde kalan “fiziksel şiddet” kusuru karşısında erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıdaki 2. bentte açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022 (Çrş.)