Esas No: 2022/7465
Karar No: 2022/9563
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/7465 Esas 2022/9563 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/7465 E. , 2022/9563 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir boşanma davası sonucunda, davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen kusuru karşısında davalı-karşı davacı kadının boşanma talebi kabul edilmiş ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Ancak, mahkemece yapılan kusur belirleme değerlendirmesi hatalı yapılmış ve karar bozulmuştur. Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kadının maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilirken, mahkemece hatalı kusur belirleme sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulduğu ve bu hüküm de bozulduğu belirtilmiştir. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkeğe, "kadının, annesi ve kardeşine kadının bir suçu olmadığını ancak daha fazla dayanamadığını ve boşanmak istediğini söylediği" vakıası kusur olarak yüklenilmiş ise de, bu vakıaya davalı-karşı davacı kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, "sinirli olduğu, yaşanan tartışmalar neticesinde agresifleşip evdeki eşyaları kırıp döktüğü” vakıalarının ise ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde bu vakıalar erkeğe kusur olarak yüklenemez. Bu durumda, mahkemece belirlenen tarafların gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu' nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde davalı- karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022 (Çar.)