Esas No: 2022/6504
Karar No: 2022/8158
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6504 Esas 2022/8158 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6504 E. , 2022/8158 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 08.01.2003 tarihinden iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği 14.01.2014 tarihine kadar davalı işyerinde boyahane bölümünde bölüm şefi/ustabaşı olarak çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette en son asgari ücret maaş ile 15/11/2007-08/01/2014 tarihleri arasında boyahane bölümünde çalıştığını, davacının iddiaları ve taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının üst üste 8 gün mazeretsiz olarak işe gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18.01.2018 tarihli ve 2015/15820 Esas ve 2018/522 Karar sayılı ilamı ile davacının işyerindeki çalışma saatleri, vardiya düzeni ile hafta tatili ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı hususlarında dosyadaki tanık beyanları arasında ve özellikle davacı ... ...’in beyanları ile diğer davacı tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğundan dinlenen tüm tanıklar tekrar dinlenerek davalı işyerinde çalışan davacının çalışma saatleri ve vardiyaları ile hafta tatili ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı ayrıntılı olarak sorularak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 261 inci maddesi uyarınca tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilerek davacının çalışma düzeni ve saatleri saptanarak sonuca gidilmesi gerektiği, karar gerekçesinde davacının 130 günlük yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu açıklanmasına karşın 150 günlük yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisine neden olunmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde işyerinde hafta içi 07.30-21.30, hafta sonu ise 07.30-17.30 saatleri arasında olmak üzere haftanın 7 günü çalıştığını iddia etmiştir. Bozma kararından sonra bir kısım tanıklar yeniden dinlenmiş, aldırılan bilirkişi raporunda tanıkların çalışma süresiyle sınırlı olarak 01.01.2010-31.12.2012 tarihleri arası için haftalık 7,25 saat, 14.02.2013-31.05.2013 tarihleri arası için haftalık 17,75 saat fazla çalışma hesabı yapılmıştır.
Dosya içeriğine göre tanık beyanları çalışma süreleriyle sınırlı olarak değerlendirildiğinde; özellikle davacı ... ...’in beyanından davacının 01.01.2010-31.12.2012 tarihleri arasında haftanın 5 günü 07.30-17.30 saatleri arasında bir saat ara dinlenme ile çalıştığı, ayrıca ayda ortalama 4 gün (haftada bir gün) günde 3 saat daha çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Bu dönem yönünden davacı haftada 3 saat fazla çalışma yaptığını ispatlamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki haftalık 7,25 saatlik hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi hatalıdır.
Davacının 14.02.2013-31.05.2013 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden davacı ...’nin, “…normalde 07.30-17.30 arası çalışma vardı, haftanın 5 günü çalışıyorduk, ama sürekli fazla mesai vardı, cumartesi pazar günleri de çalışıyorduk, bir ayda ortalama üç cumartesi ve pazar günleri çalışıyorduk, davacı da çalışıyordu, haftanın 6 günü saat 21.30,23.00 e kadar çalışıyorduk…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dönem yönünden haftalık 17,75 saat fazla çalışma hesabı yapılmıştır. Tanık beyanına göre hesaplama yapılması yerinde ise de bozma öncesinde davacının haftalık 16 saat fazla çalışma yaptığının kabul edildiği, kararın davalı temyizi üzerine Dairemizce bozulduğu ve Mahkemece bozma kararına uyulduğu dikkate alındığında davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 01.01.2010-31.12.2012 tarihi arasında haftada 3 saat, 14.02.2013-31.05.2013 tarihleri arasında ise haftada 16 saat üzerinden fazla çalışma ücreti alacağının hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.