12. Ceza Dairesi 2020/2455 E. , 2021/5241 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 12.02.2018 tarihli, 2017/4726 Esas, 2018/524 Karar sayılı " istinaf başvurusunun esastan reddine " ilişkin kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/289 Esas – 2016/76 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 10.11.2010 – 17.05.2013 tarihleri arasında 2 yıl 6 ay 7 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 16.03.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 200.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 21.176,01 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1- Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’20.888,50’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’21.176,01’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2- Davacının tutuklama tarihinin 14.11.2010 olduğu ve bu tarihin yasal faiz başlangıcı olarak gösterilmesi gerekirken, davacının gözaltı tarihi 10.11.2016 tarihinin faiz başlangıcı olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK"nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, davacı lehine hükmedilen maddi tazminatın 20.888,50 TL’ye indirilmesi ve hüküm fıkrasının 1. ve 2. paragrafında yer alan “10.11.2010” olan faiz başlangıç tarihinin “14.11.2010” olarak değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi"nin 12.02.2018 tarihli, 2017/4726 Esas, 2018/524 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi"ne; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi"ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE; 28.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.