Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7391 Esas 2022/8147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7391
Karar No: 2022/8147
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7391 Esas 2022/8147 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7391 E.  ,  2022/8147 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 8. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraflarca yapılan istinaf başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı Şirkete ait işyerinde 2015 yılına kadar çalıştığını, işe girerken kendisinden boş senet alındığını, iş sözleşmesi haksız olarak feshedilen davacının işçilik alacakları talepli dava açması üzerine davalı Şirketin elinde boş olarak tuttuğu boş senedin, Şirket sahibini yeğeni ve aynı zamanda davalı Şirket çalışanı olan diğer davalı ...'un lehdar olarak yer aldığını, 460.000,00 TL tutarlı olarak düzenlenerek hakkında asılsız ve dayanaksız olarak icra takibi başlatıldığını, 2015 yılında düzenlenen senedin 2017 yılında işleme konulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, konuyla ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunduklarını, davalı Şirketin müdürü olan dava dışı Ş. Ş.'nin davacıyı işçilik alacakları davasını geri çekmesi hususunda tehdit ettiğini, bununla ilgili de şikâyette bulunulduğunu belirterek aleyhine ... 19. İcra Dairesinin 2017/6925 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığınını tespiti ile %50'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı...Turizm İnşaat Yemek Temizlik Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve davalı ... ortak vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili Şirketin söz konusu senetle herhangi bir ilgisinin olmadığını, davacının müvekkili işyerinde sadece bir çalışan olduğunu, işyerinde çalışanlardan boş senet alınmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Tüm dosya kapsamı ile takibe konu senedin işe giriş esnasında davalı işveren tarafından boş teminat senedi olarak alındığı, iş akdi sonlandıktan sonra senedin davacıya verilmediği, davacının işçilik alacaklarına ilişkin dava açmasının akabinde, senedin alınmasından 2 yıl sonra boş senedin davacıyı davasından vazgeçirmek amacıyla doldurularak işverenin yeğeni olan ... tarafından takibe konulduğu, davacının takip konusu senet nedeniyle davalı işverene ve davalı ...'a borçlu olmadığı, ayrıca teminat senedinin davacı işçinin işçilik alacağı davası açması üzerine takibe konulması sebebiyle takibin haksız ve kötüniyetli olduğu sonucuna varılarak senedin alacaklısı ve ... 19. İcra Müdürlüğünün 2017/6925 Esas sayılı takibin alacaklısı olan davalı ...'un kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Diğer davalı şirket senedin alacaklısı ve tarafı olmadığından Yargıtayın yerleşik içtihatları dikkate alınarak şirket hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
    ... " şeklindeki gerekçeleriyle davanın kabulüne; davacının ... 19. İcra Müdürlüğünün 2017/6925 Esas sayılı dosyasına konu 460.000,00 TL bedelli senet yönünden borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar ...Turizm İnşaat Yemek Temizlik Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile ... ortak vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı ... aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davalıların bariz kötüniyetli tutumları karşısında %50 oranında tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kararın sair yönlerden yerinde olduğunu belirtmiştir.

    2. Davalılar ...Turizm İnşaat Yemek Temizlik Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve ... vekilleri istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece müvekkili ...'un maddi durumunun araştırıldığını, taraflarınca da gelir durumuna dair belgeler sunulduğunu ve konuya ilişkin olarak tanık beyanlarının da alındığını ancak delillerin hatalı şekilde değerlendirilerek hatalı bir gerekçe ile davanın kabulüne karar verildiğini, her ne kadar ... ile Şirket sahibi ve davacının işvereni olan Erkan İzgi arasında bir akrabalık bağı mevcut olsa da ...'un davalı Şirketin ortağı ve/veya yetkilisi olmadığını, imza yetkisi bulunmadığını, adı geçen davalının kendi sahibi olduğu şirketler vasıtası ile ticari faaliyetlerine devam ettiğini, işveren konumunda olmadığını, davacının işçilik alacakları için dava ikame etmesinden önce senedin icra takibine konu edildiğini, karar gerekçesinde yazılanın aksine kötüniyetli olan tarafın davacı olduğunu, zira işçilik alacakları davasında müvekkili Şirketi zor durumda bırakmak gayesi ile asılsız iddialarda bulunduğunu, yargılama aşamasında, işyeri uygulamasında teminat senedi alınması uygulaması olup olmadığı ve ...'un Şirkette yetkili olup olmadığı ile maddi durumunun bu senet alacaklısı olabilecek kadar iyi olup olmadığı hususlarında tanıkların dinlendiğini, davacı tanıklarının beyanlarının çelişkili olup hükme esas alınmayacağını, müvekkili Şirketin davada hasım sıfatının bulunmadığını, davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin kanuni koşullarının oluşmadığını, neticeten davacının gerçekte olan borç nedeniyle senet düzenleyip müvekkili ...'a verdiğini, dosya içeriğinde yer alan somut deliller yeterince incelenmeden karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Dosya kapsamı, ile taraf ve tanık beyanlarına göre davalı şirket ortağı ile davalı ...'un yakın akraba oldukları anlaşılmaktadır. Takibe ve davaya konu senet alacaklısı görünen ... savunmasında, davacı ile aralarında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı olarak senedin davacıdan alındığını açıklamasına rağmen, bu savunmanın doğrulanması yönünde dosya yerel mahkemece ibrazı istenilmesine rağmen ticari defter ve kayıt veya herhangi bir delil sunulmadığı, davalı taraf senet alacaklısının, uyap sisteminden görülebilen SGK kayıtlarından, davalı iş yerindeki çalışması davacıdan önceki tarihlerde başlamış olmakla birlikte, uyap sisteminde görülen 29.03.2014 tarihli işe giriş bildirgesinde meslek kodunun "LPG Mesul Müdürü" olduğu, davacının iş akdinin davalı şirket işverence 02.02.2015 tarihinde "04" kodu ile fesihten sonra davacı tarafından işçilik alacaklarının tahsili ile ilgili davanın 12.07.2017 tarihinde açılmış olmakla birlikte, dosyaya ibraz edilen kayıtlara göre, davaya konu senedin takibe konulduğu 22.06.2017 tarihinde, işveren işçilik alacaklarının ödenmesi talepli ihtarname gönderdiği, davacının açtığı işçilik alacaklarının tahsili talepli davada kısmen kabul kararı verildiği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu maddi ve hukuki olgulara göre, davalılar, davalılardan Salih ile davacı arasında senet düzenlenmesine konu ticari ilişkinin ispatı yönünde herhangi bir delil ibraz edilmediği, senet alacaklısı için davalı iş yerinde mesul müdür olarak işe giriş bildirgesi düzenlendiği,ayrıca davacının işten çıkarıldıktan sonra işçilik alacaklarının ödenmesine ilişkin ihtarname düzenleme tarihinde bonoya dayalı icra takibinin başlatıldığı, senet alacaklısı görünen kişi ile davacının işvereni diğer şirket ortağı arasında akrabalık bağı bulunduğunun anlaşılması, yine davacı tanıklarının anlatımlarına göre iş yerinde teminat senedi alınması şeklinde uygulama bulunduğunun açıklanması karşısında dava konusu senedin teminat amaçlı alınan senet olduğunun kabulü dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
    Yukarıdaki açıklamalar ve gerekçeye göre İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi hükmündeki düzenlemesindeki koşulların oluştuğu kanaatine varıldığından, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de yerindedir. Şirket hakkında, yerel mahkeme gerekçesinde kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olması hususu istinaf konusu yapılmadığından bu yönden ayrıca inceleme yapılamıştır.
    Davacı taraf istinaf dilekçesinde, kötü niyet tazminatının %20 olarak belirlenmesine itiraz ettiklerini, müvekkilinin işçilik alacaklarına göz dikilmesi, bizzat şirket sahibinin öz yeğeni Salih' in alacaklı gösterilmesi, senet miktarının büyüklüğü göz önüne alınarak %50 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep etmiş ise de, dosya kapsamı, İİK madde 72/5 düzenlemesi dikkate alındığında, yerel mahkemece belirlenen kötü niyet tazminatı miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
    ..." gerekçeleriyle taraflarca yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar...Turizm İnşaat Yemek Temizlik Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kötüniyet tazminatının düşük tutarda hüküm altına alınmasının hakkaniyetli olmadığını belirterek kararın bu yönden bozulmasını talep etmiştir.

    2. Davalılar...Turizm İnşaat Yemek Temizlik Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve ... vekilleri temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesinde belirtmiş olduğu sebeplerle kararın hatalı olduğunu, istinaf başvuru sebepleri yeterince incelenmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibi müstenidi senedin, teminat senedi vasfında olup olmadığı, bu takipten dolayı davacının alacaklı görünen davalıya borçlu olup olmadığı ve takibin kötüniyetli olup olmadığına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.

    2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Menfi tesbit ve istirdat davaları" kenar başlıklı 72 nci maddesi şöyledir:
    "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
    İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
    İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
    (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
    (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
    Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
    Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
    Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur."

    3. Değerlendirme
    1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    FA

    Hemen Ara