Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6916 Esas 2022/8149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6916
Karar No: 2022/8149
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6916 Esas 2022/8149 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6916 E.  ,  2022/8149 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmiş, 05.07.2021 tarihli başka bir dilekçede de karar ilâmı başlığında yer alan Şirket unvanının yanlış yazılması sebebiyle düzeltilmesi ve doğru unvanı ..... İnşaat A.Ş." olan Şirketin yeni unvanının "...Havalimanı İnşaatları A.Ş." olarak yazılması talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince 24.08.2021 tarihli ek karar ile talebe konu karar ilâmında davalı olarak ........ İnşaat A.Ş." bulunduğundan talepte bulunan ..... İnşaat A.Ş." nin söz konusu kararda davalı (taraf) sıfatına sahip olmadığı gerekçesiyle temyiz yolu açık olarak talebin reddine karar verilmiştir.

    Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    Dosya içeriğine göre İlk Derece Mahkemesi karar başlığında davalının unvanı "...... İnşaat A.Ş." şeklinde doğru yazılmış olup 17.03.2017 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde davalının yeni unvanının "...Havalimanı İnşaatları A.Ş." olduğu, dosyaya ait UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda da davalı Şirketin unvanının ticaret kayıtlarıyla uyumlu olarak "...Havalimanı İnşaatları A.Ş." şeklinde kayıtlı olduğu görülmektedir. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesi karar ilâmı başlığında davalı unvanının ........ İnşaat A.Ş." olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olduğu anlaşılmakla, 24.08.2021 tarihli ek karar isabetli değildir.

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen 24.08.2021 tarihli ek karar, dosya kapsamına aykırı olduğundan ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile bu kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.


    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda asıl karara yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 14.04.2012 tarihinden beri davalı Şirketin Rusya'da yapımını üstlendiği projede çalıştığını, iş sözleşmesinin 06.04.2014 tarihinde haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ve işçilik alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya tüm hak ettiği alacakların ödendiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının Rusya’da çalıştığını ve Rusya mevzuatının uygulanması gerektiğini, iş sözleşmesinin ikale ile son bulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya ikale sözleşmesi, yazılı fesih bildirimi ile kıdem ve ihbar tazminatı ödemesine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davacının adı geçen bir metin sunulmuş ise de metnin Rusça ve İngilizce dillerinde düzenlenmiş olup içeriğinin anlaşılamadığı, ayrıca sunulan bu metin bir sözleşme olsa bile davacının imzasını taşımadığı, davacının tanık beyanları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ıslah dilekçesinde brüt tutardan talep edilen alacaklar olduğunu ve buna göre karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı istinaf dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulanması gerektiğini, iş sözleşmesinin ikale ile son bulduğunu, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığını, tüm haklarının ödendiğini ve hiçbir hakkı bulunmadığını, husumetli tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, ihtirazı kayıt olmaksızın imzalanan bordroların kesin delil olduğunu ve aksinin yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu işçilik alacaklarının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğunu, ıslah ile arttırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Dosyaya sunulan iş sözleşmesinin tarafların imzasını içermemesi ve davalıya karşı açılan emsal davalar dikkate alındığında Rus Hukuku'nun uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı saptanmıştır.

    Davalı işverence, davacının iş akdinin ikale ile son bulduğu savunulmuş ise de, bu hususa ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Dolayısı ile ispat yükü üzerinde bulunan davalı işverence, davacının iş akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispatlanamadığı dikkate alındığında kıdem ve ihbar tazminatlarına da hükmedilmesinde bir hata söz konusu değildir.
    Fazla çalışma yaptığını, genel tatil ve hafta tatillerinde çalıştığını iddia eden davacı işçinin bu iddialarını tanık beyanları ile ispatladığı, davalı tarafça bu alacakların ödendiğine dair imzalı bordro vb bir delil sunulmadığı, tanıkların husumetli olmalarının başlı başına beyanlarına itibar edilmemesi sonucunu doğurmayacağı, tanıkların görgüye dayalı bilgi sahibi oldukları dönem itibari ile ve davacının Türkiye'de bulunduğu süreler de dışlanarak bahsi geçen alacakların hesaplanmasında ve hüküm altına alınmasında da bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Ancak, davacı vekilince ıslah dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatlarının brüt tutarlar üzerinden miktar olarak arttırıldığı dikkate alınmaksızın, bu alacak kalemlerinde net tutarlar üzerinden karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Ayrıca, davalı işveren aleyhine kıdem tazminatı alacağı dışındaki alacaklar yönünden; dava dilekçesindeki miktarlar itibari ile dava tarihinden, davacı vekilinin temerrüt ihtarnamesinde belirtilen miktarlar itibari ile de temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi (hüküm altına alınan alacak miktarlarının ihtarnamedeki tutarları geçmediği dikkate alındığında) gerektiği dikkate alınmaksızın karar verilmesi de yerinde değildir.
    ..." gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, uygulanacak hukuk, fesih, husumetli tanık beyanına itibar edilip edilmeyeceği, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı, ödenip ödenmediği ve faiz başlangıcı noktalarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi.

    2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 41, 44, 46, 47, 63 ve 120 nci maddeleri ile (mülga) 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

    3. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

    4. Aynı ispat kuralları, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.

    5. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

    6. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi talep ettiği fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına dair iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır. Dinlenen davacı tanıklarının ise davalı işverene karşı işçilik alacakları ile ilgili dava açtıkları anlaşılmaktadır. Husumetli tanık beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerektiğinden ve davacı iddiasını ispat amacıyla husumetli tanık beyanı dışında başkaca delil de sunmadığından, ispatlanamayan fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 24.08.2021 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara