Esas No: 2022/7287
Karar No: 2022/8116
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7287 Esas 2022/8116 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7287 E. , 2022/8116 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... Termik Santralinde çalışmakta iken 22.06.2015 tarihinde hizmet sözleşmesinin feshedilmesi sonucunda işinden ayrıldığını, davalı Kurumun asli ve sürekli işlerinde, ana üretim merkezinde davalı Kurum tarafından temin edilen malzemeler ile davalı Kurumun personeli ile birlikte davalı Kurum yetkililerinin emir ve talimatı altında çalıştığını, taşeronlar değişmesine rağmen kendisinin ve arkadaşlarının değişmediğini, hizmet alım sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ve ucuz işçi teminine yönelik olduğunu, çalıştığı bölümde vardiyalı çalışıldığından vardiya tazminatı alacağının da olduğunu belirterek taban ücret, yevmiye farkı, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı, gıda yardımı, sosyal yardım, vardiya tazminatı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, taban ücret yevmiye, işgüçlüğü tazminatı, bakım tazminatı, gıda yardımı, sosyal yardım, vardiya tazminatı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i yanında husumet itirazında bulunmuş, davacının muhatabının asıl işveren konumundaki müteahhit firma olduğunu, davacıya tüm ödemelerin mevzuat çerçevesinde yapıldığını ve herhangi bir alacağı bulunmadığını, talebin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi ile çeliştiğini ve hukuki bir temele dayanmadığını, çalışanlarla ilgili bütün kanuni ve hukuki yükümlülüklerin yüklenici firmanın sorumluluğunda olduğunu, davacı ile aralarında iş sözleşmesi bulunmadığını, iş sözleşmesinin müvekkili Kurum tarafından feshedilmediğini, davaya konu işin asli ve sürekli iş olmadığını, yardımcı iş niteliğinde olduğunu, müvekkili Kurumun davacının asıl işvereni olmayıp ihale makamı konumunda bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.02.2021 tarihli ve 2020/878 Esas, 2021/144 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 20.04.2021 tarihli ve 2021/852 Esas, 2021/1053 Karar sayılı kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/8296 Esas, 2021/11980 Karar sayılı ilâmıyla;
"...
Taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasında bulunmuş, tazminat ve işçilik alacaklarına esas alınacak ücretinin davalının emsal işçilerinin ücretlerine göre belirlenmesini ve Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını talep etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde açtığı davada muvazaa tespiti yapıldığı ve kesinleştiği gerekçesiyle muvazaa olduğu kabul edilmiş ise de, işbu davaya konu işçilik alacakları daha sonraki döneme ait olup belli bir dönem için muvazaa tespit edilmiş olması tüm çalışma süresi için muvazaa varlığına delil olarak değerlendirilemeyecektir. Asıl işveren-alt işveren ilişkisi geçerli olarak kurulmuşsa muvazaa denetimi söz konusu olabilir.
...
Yapılacak araştırmada; ... 1. Asliye(iş) Hukuk Mahkemesince muvazaa tespiti yapılarak kesinleşen dönem hariç tutulmak suretiyle, bu dönemden sonra yapılan hizmet alım sözleşmeleri bakımından; verilen işin yardımcı iş niteliğinde olduğu ya da 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çevresinde işlem tesis edildiği, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen iş kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak tazminat ve işçilik alacakları bu tespite göre ve Toplu İş Sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çevresinde işlem tesis edilmediğinin, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olmadığı ya da davacının ihale ile verilen iş dışında çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde ise davacı işçinin sendikası üyesi olduğu dikkate alınarak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre şimdiki gibi davaya konu tazminat ve işçilik alacaklarıyla ilgili hüküm kurulmalıdır.
Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle karar bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı ve yapılan araştırma doğrultusunda davalı ile alt işveren şirketler arasında imzalanan ihale sözleşmelerinin muvazaalı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, özelleştirme sonrasında asıl işin yapıldığı işyerinin kalmadığını, özelleştirme ile tüm hak ve borçların Çelikler A.Ş.' ye devredildiğini, muvazaayı kabul etmediklerini, faiz oranlarının ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 4857 sayılı Kanun’un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 inci maddesinin altıncı fıkrası şöyledir:
"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."
2. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:
"Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır. "
3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.01.2020 tarihli ve 2019/8066 Esas, 22.05.2019 tarihli ve 2019/267 Karar, 14.01.2020 tarihli ve 2019/8069 Esas, 2020/270 Karar; 14.01.2020 tarihli ve 2019/8095 Esas, 2020/296 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle aynı hizmet alım sözleşmeleri ile çalışan işçilerin açmış oldukları davalarda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla ( 9. HD., 2019/8066 E., 2019/267 K.; 2019/8069 E., 2020/270 K.; 2019/8095 E., 2020/296 K.) sabit olduğu, dava konusu alacakların da muvazaa tespiti yapılan ve kesinleşen döneme ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.