Esas No: 2022/7124
Karar No: 2022/8168
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7124 Esas 2022/8168 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7124 E. , 2022/8168 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 10. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 16.03.2007 tarihinde yurt dışı hizmet sözleşmesi ile davalının Rusya'da bulunan şantiyelerinde çalışmaya başladığını, aylık ücretinin 2.000,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin 28.07.2012 tarihinde davalı tarafça feshedildiğini, çalışırken fazla çalışma yaptırıldığını, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını bu nedenle öncelikle davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davacının işyerinde 3 dönem hâlinde çalıştığını, ilk dönem iş sözleşmesinin başka bir işyerine nakli ile sona erdiğini, davacının ertesi gün çalışmaya devam ettiğini, son iki dönem sözleşmelerinin ise davacının kendi istifası ile sonlandığını, müvekkili Şirketten tüm hak ve alacaklarını aldığını içerir ibranamesinin dosyada mevcut olduğunu, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının ücretinin brüt 1.200,00 TL olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, yapılması hâlinde ücretinin ödendiğini, davacı tarafından iddia edilen çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına ters olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının 21.03.2007-22.07.2008, 23.07.2008-01.08.2008 ve 30.10.2010-19.08.2012 tarihleri arasında davalı işverenliğin Rusya şantiyesinde toplam 3 yıl 1 ay süre ile formen sıfatıyla çalıştığı, aylık ücretinin emsal ücret araştırmasına göre net 1.789,94 USD olduğu, barınma ve yemek ücretinden yararlandığı, buna göre giydirilmiş brüt ücretinin 1.989,94 USD olduğu, davalı işverenlikçe iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle önelsiz feshedildiği, bu itibarla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, davacı işçinin fazla çalışma yaptığını tanık beyanları ile ispatladığı, davacının hafta tatili günleri ile genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlayamadığı, davalı işverenliğin ise bu fazla çalışma ücretlerini ödediğini, davacı işçinin imzasını taşıyan belge veya banka kayıtları ile ispatlayamadığı, hesap bilirkişisinin raporunun ayrı ayrı kalemler halinde düzenlendiğinden hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hatalı ve eksik araştırma neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, tanıkların anlatımlarının kendi çalışma dönemleri bakımından geçerli olacağını, davacının bütün çalışma dönemini kapsayan ve görgüye dayanmayan tanık beyanlarıyla hüküm kurulamayacağını, davacının ilk dönem iş sözleşmesinin Moskova'dan başka bir yere nakli ile sona erdiğini, son iki dönem iş sözleşmesi ise istifa ile sona erdiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının en son aylık ücretinin net 1.200,00 TL olup ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, bu ücrete yemek ve yol karşılığı olarak fahiş miktarda bedel ilave edilmesinin doğru olmadığını, davacının ücretinin net 1.989,94 USD olarak tespit edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığını, işyerinde fazla çalışma uygulamasının olmadığını, bazı istisnai durumlarda işin niteliği gereği çalışma yapılmasının zaruri olduğu hâlde bu çalışmanın karşılığının işçilere tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, hayatın olağan akışına aykırı düşecek şekilde hesaplama yapılmasının doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının önceki ve sonraki dönemlerinde iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğine yönelik somut delil bulunmadığı, önceki dönemlerin de tasfiye edildiğine dair davalı tarafça ayrık delil sunulamadığı, çalışma dönemleri arasındaki süreler bakımından zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla davacının kıdeminin tüm çalışma dönemleri birlikte ele alınarak belirlenmesinde ve feshin işveren feshi olduğunun kabulü ile davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, davalının ücret miktarına dair savunmalarının banka kayıtlarıyla dahi çeliştiği, davacının aylık ücretinin banka kayıtları ve emsal ücret araştırmasına göre belirlenmesinin doğru olduğu, davacının fazla çalışma talebinin değerlendirilmesinde ise; davalı tarafça davacının çalışma gün ve sürelerine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmadığından tanık beyanları ile sonuca gidilmesinin gerektiği, bilirkişi raporunda davacı tanıklarından ziyade tamamen davalı tanıklarına üstünlük tanınarak değerlendirme ve hesaplama yapıldığı, bu kapsamda davacının haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı belirlenerek hesaplama yapılmasında ve bu şekilde belirlenen alacaklara uygun indirim uygulanarak belirlenen alacağın hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle ve resen dikkate alınacak nedenlerle temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.