Esas No: 2022/5880
Karar No: 2022/8163
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5880 Esas 2022/8163 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5880 E. , 2022/8163 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvuru hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, ... Valiliği nezdinde, hizmet alım ihalesiyle iş alan alt işveren şirketlerin işçisi olarak çalışmaktayken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) ilgili hükümleri gereğince ... Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığını ve hâlen bu Kurum bünyesinde kadrolu işçi olarak çalıştığını, davalı İdare ile davacı arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede "işçiye her ay 30 günlük asgari ücretin %22 fazlası üzerinden ödeme yapılır" hükmünün yer aldığını, davalı işverenin 01.01.2019 tarihinden itibaren davacının ücretini, ikramiye ve ilave tediye alacaklarını eksik ödeyerek kazanılmış hak ilkesine de aykırı hareket ettiğini ileri sürerek ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, müvekkili İdarede toplu iş sözleşmesi uygulandığını, ihale şartnamesi kapsamında davacının başlangıçta asgari ücretin %22 fazlası ücret aldığını, toplu iş sözleşmesi imzalandıktan sonra asgari ücret ile ilgili bağı kalmayan davacının %22 oranında fazla ücret talep etme hakkının da ortadan kalktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... davacının hizmet alım ihalesiyle ... Valiliğinde iş alan alt işverenler işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı KHK ilgili maddeleri uyarınca 02/04/2018 tarihinde ... Yatırım İzleme Ve Koordinasyon Başkanlığı'nda sürekli işçi kadrosunda işçi olarak çalıştırılmaya başlandığı, davalı idare ile davacı arasında belirsiz süreli iş sözleşmesinde zam oranının belirlendiği, davacıya belirlenen zam oranında ücret ödemesi yapılmadığı, davacının fark ücret alacağı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunduğu kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda davacı vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne ..." şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkeme karar başlığında maddi hata yapıldığını, davalı olarak ... Valiliğinin yazılması gerektiğini, davalı olarak kararda yer alan ... Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının, ... Valiliğine bağlı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Bakanlık vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, dava konusu yapılan alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili İdarede toplu iş sözleşmesi uygulandığını, 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, başlangıçta ihale şartnamesi kapsamında asgari ücretin %22 fazlası ücret almadığını, ancak toplu iş sözleşmesi imzalandıktan sonra asgari ücret ile ilgili bağı da kalmadığından %22 fazla ücret talep etme hakkı olamayacağını, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereğince Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödendiğini, Kurum tarafından yapılan ödemelerin usul ve kanuna uygun olduğunu, dava konusu alacak kalemlerine uygulanan faiz oranlarını kabul etmediklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; aynı hususta tavzih talebinde de bulunan davacının istinaf başvurusunun konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalının istinaf başvurusu yönünden ise;
"...
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin % 22 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Belirtmek gerekir ki; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Bu durumda davacının ücreti hesaplanırken iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak 2019 yılı için asgari ücretin % 22 oranında fazlası bulunmalı ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre % 4 zam yapılmak suretiyle ödenecek ücret belirlenmeli ve buna göre dava konusu talepler değerlendirilmelidir.
Dosya içinde bulunan bilirkişi raporunda da taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesi hükümlerine göre asgari ücretin %22 fazlası bulunmuş ve uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre %4 zam yapılmış ve sonucuna göre alacaklar hesaplanmıştır. ..." gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve esas yönünden hatalı olduğunu belirterek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, hükmedilen alacaklara uygulanan faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) ilgili hükümleri.
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddesi, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri.
3. 4857 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesi gereğince gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, somut uyuşmazlıkta davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında imzalanan ve Dairemizin 08.06.2022 tarihli "Dosya Eksikliğinin Giderilmesi" konusundaki yazısı sonrası dosyaya ibraz olunan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin "Ücret" başlıklı 9 uncu maddesindeki; "İşçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. günüdür. İş bu sözleşme süresince işçiye her ay 30 günlük asgari ücretin %22 fazlası üzerinden ödeme yapılır." şeklindeki düzenleme ile davacıya temel ücret olarak asgari ücretin %22 fazlasının ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığı görülmektedir. Kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde ücretin her ay için ileriye etkili şekilde asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa, sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Davacının ücretinin, 01.01.2019 tarihinden itibaren anılan sözleşme hükmünün uygulanmaması nedeniyle eksik ödendiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince davacının fark ücret alacağı, ilave tediye alacağı ve ikramiye fark alacağının hüküm altına alınması yerinde olup hükmedilen alacak kalemlerine uygulanan faiz ve faiz başlangıç tarihlerinde de isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.