Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7395 Esas 2022/8111 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7395
Karar No: 2022/8111
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7395 Esas 2022/8111 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7395 E.  ,  2022/8111 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 15. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesinde birim sorumlusu personeli olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ( 696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini, hâlen çalışmaya devam ettiğini, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davacının alt işveren şirketlerde çalışır iken ihale sözleşmesinde ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin %25 fazlası olarak düzenlendiğini ve 696 sayılı KHK ile kadroya geçiş tarihi olan 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin %25 fazlası ücret ile kadroya geçtiğini, 696 sayılı KHK’nın 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde ve 4857 sayılı İş Kanunu gereğince işçilerin mevcut ücret ve sosyal haklarının korunarak sürekli işçi kadrolarına geçişlerinin yapıldığını, davacı ile... Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 10 uncu maddesinde 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesine göre ücretlerin ödeneceğinin belirtildiğini, davacının 02.04.2018 tarihinde kadroya geçirilirken o tarihteki asgari ücretin %25 fazlası ile kadroya geçmiş olmasının 696 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi gereği olduğunu, kadroya geçiş sonrası imzalanan bireysel sözleşmede de bu hakların ve tüm fer'ilerin de korunarak aynı sistem üzerinden ücret ödeneceği yazıldığına göre davacının temel ücretinin her asgari ücret arttığında belirlenen asgari ücretin %25 fazlası olacağını ve üzerine toplu iş sözleşmesi zamlarının da uygulanacağını, ücretler yevmiye üzerinden olduğundan her ayın gün sayısına göre ücret hesaplanması gerekirken işveren tarafından her ay 30 günlük ücret ödendiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, hâlen Üniversite Hastanesi Başhekimliğinde çalıştığını, KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna alınan personellerin ücret hesaplamaları ve ödemelerinin 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesinin uygulamasına ilişkin usul ve esasların 21 inci maddesi ve belirsiz süreli iş sözleşmesinin 10 uncu maddesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 12.04.2018 tarihinde ilan ettiği Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesine istinaden yapıldığını, belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin “asgari ücretin %...fazlası” ile ödeneceği yönünde herhangi bir ibare bulunmadığını, davacı ile yüklenici şirketler nezdinde çalıştığı dönemlerdeki sözleşmesinin 01.04.2018 tarihinde İdare ile yapmış olduğu sözleşme sonrası uygulama kabiliyetinin bulunmayacağını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 24.01.2019 tarihli ve 198196 sayılı görüş yazısında “toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılacağı belirtildiğinden, günlük çıplak brüt ücretleri 85,28 TL’nin altında kalan işçilerin ücretlerinin asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve bu miktarın üzerine Bakanlığımız tarafından ilan edilen toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince 01.01.2019 tarihinde geçerli olmak üzere %4 oranında zam yapılması gerektiği düşünülmektedir.” denildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı Rektörlük ile arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 10 uncu maddesi ve "Özel şartlar" başlıklı 13 üncü maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olmadığı, hizmet alım sözleşmeleri ve şartnamede öngörülen asgari ücretin belli bir oranda fazlası dikkate alınarak belirlenen tutar davacının kadroya geçiş ücreti olarak belirlendikten sonra Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi zamları uygulandığı, sözü edilen uygulamanın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün görüş yazısına uygun olduğu, davacının ücretinin 2018 yılı asgari ücretinin hizmet alım sözleşmelerinde yer alan oranına göre belirlenerek 2018 yılı birinci ve ikinci dönem ücret artışlarının toplu iş sözleşmesi gereği uygulandığı ve davacının 31.12.2018 tarihinde aldığı ücretin, 2019 yılı asgari ücretinin altında kalması sebebiyle, 2019 yılı asgari ücret esas alınarak %4 ücret artışı da uygulanarak ücretinin tespit edildiği, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi 01.01.2019 tarihinde, ücret asgari ücret seviyesine çekilerek daha sonra %4’lük artışa gidilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin... Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren taşeron firmada çalışmaktayken 696 sayılı KHK gereği davalı İdareyle belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını ve sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, davacının iş sözleşmesinde ücretinin açık olarak belirlendiğini ancak oran yazmak yerine 375 sayılı KHK'ya atıf yapıldığını, imzalanan sözleşmenin 10 uncu maddesinde “375 sayılı KHK'nın geçici 23. Maddesine göre ücretlerin ödeneceği” hususunun belirtildiğini, bu şekliyle mevcut uygulamaya devam edileceği ve aynı oranda ücretinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, mutlaka bu miktarın rakamsal olarak gösterilmesinin gerekmediğini, davacının kadroya geçmeden önce ihale şartnamesinde yazılı olduğu üzere asgari ücretin %25 fazlası ile çalışmakta olduğunu, aynı koşullarda ve ihale sözleşmesinden en ufak bir fark ve düzenleme olmaksızın atıf yapılmak suretiyle aynı ücret üzerinde kadroya geçeceğinin açıkça yazılı olduğunu ve ücretin tek taraflı olarak düşürülemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile tarafların dayandığı maddi delillere ve bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve ayrıca davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra, davalı ile imzaladığı 30/03/2018 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi'nin Ücret başlıklı 10. maddesinde ücretin kararlaştırıldığı, bu sözleşmede asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği, somut uyuşmazlıkta, hizmet alım sözleşmeleri ve şartnamede öngörülen asgari ücretin belli bir oranda fazlası dikkate alınarak belirlenen tutar davacının kadroya geçiş ücreti olarak belirlendikten sonra Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan Toplu İş Sözleşmesi zamlarının uygulandığı, davacının ücretinin 2018 yılı asgari ücretinin hizmet alım sözleşmelerinde yer alan oranına göre belirlendiği, 2018 yılı birinci ve ikinci dönem ücret artışlarının toplu iş sözleşmesi gereği uygulandığı ve davacının 31/12/2018 tarihinde aldığı ücretin, 2019 yılı asgari ücretinin altında kalması sebebiyle, 2019 yılı asgari ücret esas alınarak % 4 ücret artışı da uygulanarak ücretinin tespit edildiği, böylece ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ... " gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

    2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5665 Esas, 2020/14048 Karar sayılı kararı.

    3. Değerlendirme
    1. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında isabetli bir şekilde belirtildiği gibi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca işçinin sürekli işçi kadrosuna geçirildiği tarih itibarıyla, ücrete ilişkin önceki uygulamaların son bulduğunun kabulü gerekir. Davacı ile işveren arasında kadroya geçiş esnasında yeni bir iş sözleşmesi düzenlenmediği veya iş sözleşmesi düzenlenmekle birlikte söz konusu iş sözleşmesinde işçinin sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinden sonraki ücretlerinin ne şekilde belirleneceğine yönelik olarak ileriye etkili şekilde tarafları bağlayan bir hüküm bulunmadığı sürece, işverenin sonraki yıllar için işçiye asgari ücret (veya katları) üzerinden yeniden belirlenecek ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/2917 Esas, 2022/4237 Karar; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarihli ve 2022/3140 Esas, 2022/3748 Karar sayılı kararları).

    2. Dosya kapsamına göre davalı işverenin 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddeye göre işçinin kadroya geçiş esnasındaki ücret miktarını koruduğu ve sonraki dönemler için de toplu iş sözleşmesinde öngörülen %4 oranındaki zammı uyguladığı açıktır. Davacının, kadroya geçiş öncesinde alt işverene ait işyerinde uygulanan teknik şartname hükmüne dayalı fark ücret talebi yerinde değildir. Davalı işveren tarafından kanuna uygun olarak belirlenen ücrete, toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamların uygulandığının ve sonuç olarak davacının ödenmeyen fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağı bulunmadığının anlaşılmasına göre, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve kararlarının gerekçelerinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara