Esas No: 2022/7397
Karar No: 2022/8117
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7397 Esas 2022/8117 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7397 E. , 2022/8117 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, dosya kapsamında resen yapılan inceleme sonucu karar ve ilâm harcı yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, eczacı olan davalı işverenin ...Eczanesi isimli işyerinde Mayıs 1996 yılından iş sözleşmesinin feshedildiği 18.05.2016 tarihine kadar aralıksız eczacı kalfası olarak çalıştığını, davacının 16 Mayıs Pazartesi günü emeklilik için işten ayrılacağını davalıya ifade ederek Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yazısını sunduğunu, ancak davalının davacıya "yaz sezonu ayrılamazsın sen git birkaç gün kafanı dinle" diyerek ayrılma isteğini kabul etmediğini, bunun üzerine davacının 18 Mayıs 2016 tarihinde ... 24. Noterliği aracılığı ile SGK'nın ilgili yazısını da ekleyerek davalıya emeklilik sebebi ile iş sözleşmesinin feshettiğini ve kanuni haklarının ödenmesini ihtar ettiğini, yazlık ilçe olan ...' de çalışma koşulları yönünden 15 ekim- 15 nisan arası kış sezonu ve 15 nisan- 15 ekim arası yaz sezonu olduğunu, kış sezonunda çalışma saatlerinin 08.30-19.00 arası olduğunu, yaz sezonunda ise 15 nisan-15 mayıs arasında 08.00-22.00 saatleri arası ve 15 mayıstan 15 eylüle kadar 08.00-00.30 saatleri arası olduğunu, 15 eylülden 15 ekime kadar ise 08.30-19.00 çalışma saatlerine dönüldüğünü, yaz sezonunda cumartesi günleri de aynı şekilde çalışıldığını ve çalışanların haftada bir gün tatil yaptığını, davacının aldığı net ücretin aylık 2.300,00 TL olduğunu, işyerinde öğle yemeği olduğunu, ayrıca yaz sezonunda saat 20.00'de akşam yemeğinin de işyerinde yendiğini, davacının izin ücreti alacağının olduğunu, yaz sezonuna denk gelen dinî bayramlarda arefe günlerinde de aynı şekilde çalışıldığını, yaz sezonuna denk gelen 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos gibi genel tatil günlerinde de aynı şekilde çalışma olduğunu, kış sezonunda ise genel tatil çalışması olmadığını, davacının 2016 Mayıs ayı ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile izin, ücret, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının hak kazandığı kıdem tazminatının kendisine ödenmek istendiğini, ancak davacının hak kazanmadığı başka işçilik alacaklarını talep etmesi sebebi ile uzlaşma sağlanamadığını, buna rağmen bir kısım ödemenin davacının banka hesabına yapıldığını, davacının fazla çalışma ücreti alacağı olmadığını, davacının imzasını taşıyan bordrolarda fazla çalışmalarının gösterilerek kendisine ödendiğini, davacının ulusal bayram ve genel tatillerin tamamında çalışmadığını, işyerinde birden çok personel bulunduğundan dönüşümlü çalıştıklarını, bu alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iş sözleşmesinin emeklilik nedeni ile sona erdiğini beyan ettiği, davalının ise davacının kıdem tazminatına hak kazandığını ve bir kısım ödeme yapıldığını belirttiği, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının yıllık izin kullanma kaydının olmadığı, iş sözleşmesinin feshi ile yıllık izin ücretinin ödendiğinin de ispatlanamadığı, bu sebeple bilirkişi raporunda hesaplanan yıllık izine hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığı ve genel tatil günlerinde çalıştığının tanık beyanları ile ispatlandığı, davalı işverence davacı işçinin ücretinin ödenmiş olduğuna dair ödeme belgesi, makbuz, banka kaydı gibi bir belge sunulmamış olduğundan davacının ücret alacaklısı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece çalışma ücreti yönünden talebin aşıldığını, belirsiz alacak davası olarak açılan davada talepler belirlendikten sonra fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamayacağını, yıllık izin ücreti yönünden Mahkemece yemin delilinin hatırlatılmadığını, davacıya bugüne kadar yıllık izin kullanıp kullanmadığının açıklattırılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece fazla mesai ücreti yönünden talepten fazlaya hükmolunmaması, hükmolunan hiç bir alacak yönünden fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmaması, davacının hizmet süresine göre belirlenen yıllık izin günlerinden kullandıklarının mahsup edilmiş olması itibarı ile mahkemenin davalı yana yemin delilini hatırlatma yükümlülüğü bulunmamasına göre mahkeme kararında bir hata görülmemiştir.
Davalının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerektiği, dairemizce kamu düzenine ilişkin olarak re'sen yapılan tetkikte; mahkemece karar ve ilam harcının yanlış hesap edildiği görülmüş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, resen yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırarak resen yapılan düzeltme sonucunda esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece çalışma ücreti yönünden talebin aşıldığını, vekâlet ücreti miktarının hatalı olduğunu, yıllık izin ücreti yönünden Mahkemece hâkimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacının isticvabı ile yıllık izinlerin kullanımı konusunda beyanının alınması gerektiğini, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, fazla çalışma alacağı yönünden talebin aşılıp aşılmadığı, yıllık ücretli izin, ücret, ulusal bayram ve genel tatil alacakları ile kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı, vekalet ücreti hesabının doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.Mülga 1475 sayılı İş Kanunu' nun 14 üncü maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 32 nci, 47 nci, 53 üncü ve 59 uncu maddeleri.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 4857 sayılı Kanun'un 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
3. 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinde, hâkimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hâkim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
4. Somut uyuşmazlıkta, davalılara ait işyerinde 20 yıl, 18 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca sadece 68 gün izin kullandığı kabul edilerek yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının 20 yıllık çalışma süresi boyunca sadece 68 gün yıllık izin kullanarak çalışması hayatın olağan akışına aykırı bulunduğundan, 6100 sayılı Kanun’nun 31 inci maddesinde düzenlenen hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asılın çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.