Esas No: 2022/7230
Karar No: 2022/8145
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7230 Esas 2022/8145 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7230 E. , 2022/8145 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 05.05.1998 tarihinde davalı işyerinde işçi olarak çalışmaya başladığını ve hâlen çalışmaya devam ettiğini, sendikalı olarak toplu iş sözleşmesi kapsamında sosyal haklardan yararlandırıldığını, sendikalar arası yetki çatışması sebebi ile 01.03.2009 başlangıç tarihli olması gereken toplu iş sözleşmesinin zamanında imzalanmadığını, ilgili döneme ait toplu iş sözleşmesinin ancak dönem bittikten sonra 04.06.2012 tarihinde imza altına alındığını, ancak arada geçen sürede toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve ikramiye ile tüm yan ödemelere ve sosyal haklara ilişkin farkın ödenmediğini, bu sebeple dava açtığını, davanın Mahkemenin 2016/418 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, ancak 2009-2012 dönemi toplu iş sözleşmesinin 04.06.2012 tarihinde imzalanmasını takiben yeni dönem ücret farklarının bordrolara 15.05.2012 tarihinden itibaren yansıtıldığını, dönem toplu iş sözleşmesi başlangıç tarihinin ise 01.03.2012 olduğunu, aradaki 2,5 aylık döneme dair eksik ödemeler yapıldığını, yine bazı alacak kalemleri açısından sonraki dönemlere ilişkin eksik ödemelerin de bulunduğunu belirterek toplu iş sözleşmesi farkları ile eksik ikramiye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak Belediye ile sendikanın uzlaşarak 11.03.2013 tarihli protokolü imzaladıklarını, davacıya toplu iş sözleşmesi farklarına ilişkin 16.11.2012 tarihinde toplu ödeme yapıldığını, davacının 2012 yılı 4. dönem ilave tediye ikramiyesinin 10.09.2013 tarihinde ödendiğini, tüm ödeme belgelerini dosyaya sunduklarını ve davanın hâlen derdest olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2012-2015 ve 2015-2017 dönemi toplu iş sözleşmelerinden kaynaklı alacakları bakımından bu davayı açtığı, davacının sendika üyeliği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği, davacının vasıflı işçi olup sözleşme kapsamında 2. grupta bulunduğu, 2012-2015 dönemi toplu iş sözleşmesinin 05.04.2013 tarihinde, 2015-2017 dönemi toplu iş sözleşmesinin ise 03.06.2015 tarihinde imzalandığı ve sözleşmelerde temerrüt tarihine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, zamanaşımı süresinin dava ve ıslah tarihleri itibarıyla dolmadığı, gerekçeli ve denetime elverişli bulunan 04.07.2018 tarihli bilirkişi raporu ve 18.12.2018 tarihli bilirkişi ek raporuyla davacının hak kazanacağı fark alacak kalemlerinin ayrı ayrı hesaplandığı, gerekçesiyle ilave tediye ikramiyeleri fark alacağı için kanuni faiz, diğer alacak kalemlerinde ise en yüksek işletme kredisi faizi uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağından usulden reddi gerektiğini, ödeme itirazlarının tümünün dikkate alınmadığını, ödemeler dikkate alınmadan verilmiş kararın kaldırılması gerektiğini, davacının da çalışmakta olduğu 01.03.2009 - 28.02.2012 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin toplu iş sözleşmesinin, mevcut sendikanın yetki sorunu nedeni ile ancak 04.06.2012 tarihinde tamamlanarak imzalandığını, bu toplu iş sözleşmesi gereğince işçilere ödenecek toplu iş sözleşmesi farklarında muğlak ifadelerin yer alması sağlıklı hesaplama yapılmasına imkân ve ihtimal tanımayacağından sendika temsilcileri ile işveren temsilcileri arasında 11.03.2013 tarihli ek protokol imzalanarak yapılacak toplu iş sözleşmesi farklarının açık bir şekilde ifade edildiğini, yapılan ek protokol gereğince davacıya toplu iş sözleşmesi farkının müvekkili Belediye Başkanlığınca defaten ödendiğini, davacıya bugüne kadar hak ettiği tüm ödemelerin yapıldığını, ödeme evrakının Mahkeme dosyasına gönderildiğini, hatalı bilirkişi incelemelerine dayanarak ödeme itirazının dikkate alınmaması neticesinde verilen kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı , 191 ve devam eden maddeleri gereğince genel ispat kuralları doğrultusunda ispat yükünün çalışma olgusunun varlığı açısından davacı işçide, çalışmanın bulunmadığı ya da ücretinin ödendiği açısından davalı işveren üzerinde olduğu, dosyada mevcut ödeme belgelerine göre davalı tarafından toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan yapılan ödemelerin usulünce mahsup edilerek davacının ücret fark alacakları hüküm altına alınmakla ve yine denetime açık hesap raporu ile dosya kapsamına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde görülmediği ve kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilemediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, dosyaya sunduğu bir kısım ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacıya sendika ile yapılan ek protokole göre hak ettiği alacakların ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının toplu iş sözleşmeleri gereği ödenmeyen alacağı bulunup bulunmadığı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve 4721 sayılı Kanun hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda davacı toplu iş sözleşmeleri ve ek protokol gereğince ödenmesi gereken haklarının tam olarak ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise ödemelerin eksiksiz yapıldığını, davacının herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını savunmuştur. Dosya kapsamındaki delillere ve ödeme belgelerine göre davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklarının eksik ödendiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple fark alacakların hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ilave tediye ikramiye ve bayram alacakları yönünden, işverence sunulan bazı ödeme belgelerinin mahsubunun hatalı yapılarak 3.666,10 TL bakiye alacak bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre kök rapor üzerinden ilave tediye net hak edişinin 16.779,36 TL, bayram ikramiyesinin 19.296,78 TL olduğu; yapılan ödemenin ise net 34.039,45 TL olup bu alacaktan bakiye 2.036,69 TL alacak kalmasına rağmen, davacının ıslahla toplam talebinin 2.000,00 TL olduğu dikkate alındığında bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
4. Öğrenim yardımı alacağı yönünden, bilirkişi raporunda brüt 1.215,00 TL olarak tespit edilen alacağa ilişkin işverence sunulan bordroda ödenen net miktarın 744,69 TL olduğu ve bu miktarın 23.05.2016 tarihinde ödendiği anlaşılmakla, anılan alacağın reddi gerekirken kabulü isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.